Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Sinir Hastasının 21 Günü

Octave Mirbeau

Bir Sinir Hastasının 21 Günü Yorumları ve İncelemeleri

Bir Sinir Hastasının 21 Günü yorumları ve incelemelerini, Bir Sinir Hastasının 21 Günü kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Bir Sinir Hastasının 21 Günü puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Puan

8.410 üzerinden
68 Kişi · 14 İnceleme
336 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap 1800'lü yılların ortalarında Fransa'nın Pireneler yerinde geçiyor. Baş karakterimiz Georges Vasseur, buraya tedavi amacıyla gelmiştir. Tedavi merkezinin ismi yer almaz ve mekan "X Oteli" olarak geçer. Georges, burada kaldığı sürece tanıdığı kişilerin hikayelerini hatırlamakta ve anlatmakta olup aynı zamanda karşılaştığı
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fransız yazar Octave Mirbeau’nun 1901 yılında gazetede yayınladığı hikayeleri bir araya getirerek oluşturduğu bir roman Bir Sinir Hastasının 21 Günü. Eser boyunca, Pireneler’de bir sanatoryumda kalan baş karakter Georges Vasseur, burada karşılaştığı tanıdıklarıyla ilgili trajikomik hikayeler anlatıyor. Başlarda sığ, kendini beğenmiş ve duyarsız burjuvazinin eleştirisi gibi dursa da hikayeler ilerledikçe çok daha derin bir hicivle karşılaşıyorsunuz. Mirbeau çok mizahi ve eğlenceli bir dille toplumdaki adaletsizlikleri, adalet sistemini, sağlık sistemini, bürokratları, politikacıları, siyasi düzeni, sömürgeciliği, ırkçılığı ve toplumdaki diğer aksaklıkları eleştiriyor. Eser, muazzam bir toplumsal ve politik hiciv. Mirbeau’nun dili o kadar eğlenceli ki yer yer kahkahalar attım okurken ama eleştirdiği konular da bir o kadar utanç verici, saniyeler sonra güldüğüm için utandım. Bu duyguları aynı anda okura yaşatabilmesi çok hoşuma gitti. Oldukça akıcı ve sürükleyici bir metin aynı zamanda. Çok ama çok sevdim. Özenli çeviri için Alev Çamalan’a, kapak tasarımı için Umut Durmuşoğlu’na ve bu güzel eseri özenle basan @ucnoktayayinlari’na çok teşekkürler.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Fransız gazeteci-yazar Octave Mirbeau'nun 1901 yılında yayınlanan eseri Bir Sinir Hastasının 21 Günü hakkında birkaç şey yazmak istiyorum bugün. 1800'lü yılların ikinci yarısında Fransa'nın Pireneler'inde geçiyor kitabımız. Buraya tedavi amacıyla gelen Georges Vasseur, kitap boyunca X Oteli'nde karşılaştığı kişilerin ve tanıdıklarının ilginç hikayelerini anlatıyor. Her konu hakkında konuşuyor neredeyse Georges. Irkçılık, politika, sömürgecilik, din, aşk, sağlık sistemi, halk hakkında eleştiriler yapıyor. Bol bol hiciv, her bölümde bir konuda yergi bulmak mümkün. Özellikle dikkatimden kaçmayan şey ise Dreyfus Davası'na olan tutarlı açıklamalar. 1894 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus'un haksız yere casusluk ile suçlanıp yargılanması konusunu ve yine Dreyfus'un dört buçuk yıl kaldığı Şeytan Adası'nı da kitapta görüyoruz. Köylüleri, sınıf çatışmasının kurbanı olan alt tabaka denen kesime yapılan işkenceleri, derilerinden koltuk cüzdan yapılan zencileri, aşk için sevdiği kadına kanından bir yüzük veren ve bunu ölümü pahasına yapan bir insanı, politikacıları anlatırken yer yer güldürse de daha sonra okura kendini sorgulatan bir kitap yazmış Mirbeau. Toplumun gerçeklerini okumak isteyenlere, ne yazık ki hâlâ değişmeyen düzenin nedenlerini sorgulayacaklara bu akıcı kitabı tavsiye ediyorum.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bir sinir hastasının 21 günü ~ Octave Mırbeau . Alıntılar; . Giysiler üzerime tam olmuş olabilir… Lakin taşıdıkları ruh kesinlikle bana uygun değil! . Hayatımda ikinci kez aklımdan kötücül, karanlık düşüncelerin geçtiğini hissediyordum, sanki bu düşünceler acı, keskin, baş döndürücü ve iğrenç bir koku salıyordu etrafa. . Devletin en mütevazı
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mirbeau ile tanışma kitabım. Kafalar çok güzel konular çok ağır aslında insanın her türlü haline değinmiş deli kimliği adı altında sıradan birşey anlatır gibi ırkçılık, tecavüz, hırsızlık, siyaset ne var ne yok giydirmiş, bence okumakta fayda var.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Baştan sona bir hiciv,eleştiri,laf sokma...Eğlenceli,akıcı bir dil,bazen atılan kahkahalar eşliğinde okunan aslında oldukça düşündürücü bir eser.Pireneler Dağı civarında bir hastanede kalan başkarakterimizin orada tanıştığı insanların öykülerini anlatması ile oluşturulmuş bir yapıt.Gazeteci olan yazar eğlenceli bir dille ağır mı ağır eleştiriler yapmış.Üslubunu çok beğendim, özgün buldum.Yazar burjuvalara,kiliseye,din adamlarına,üçkağıtçı politikacılara,ırkçılığa,adaletsizliklere,sömürü düzenine,tutulmayan sözlere, topluma vermiş veriştirmiş.Güle oynaya okuduğum metni düşünmekten de bir hâl oldum.Ayrıca Dreyfus davasına çok fazla gönderme yapılmış.Siyasi hiciv ve eleştiri okumak isteyenler bu su gibi akan kitabı beğenir diye düşünüyorum.Birçok sayfasını metrobüs yolculuğunda okuduğum halde her satırından keyif aldım.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
Cesaret en büyük saygınlıktır. Bir Sinir Hastasının 21 Günü, Octave Mirbeau'nun 1887'den itibaren basında yer alan trajikomik haberleri kurguyla harmanlandığı hem eleştirel hem de eğlenceli romanıdır. Octave Henri Marie Mirbeau Fransız gazeteci, yazar ve sanat eleştirmenidir. Émile Zola, "J’accuse…!" adlı açık mektubunda Dreyfus'a yapılan haksızlığı dile getirdiği için mahkûm edilmişti, özgürlüğüne kavuşması için gereken ödemeyi Mirbeau üstlenmiştir. Kolektif deliliğin her yaz mevsiminde nüksettiği toplum, siyasetten, zenginlerden ve ordudan oluşuyor. Bu elit toplum Fransa'nın Pireneler bölgesindeki kaplıcalarda sıradanlıklarını ve kötü eğilimlerini göstermek için buluşuyor. Birinci tekil şahıs anlatıcı Georges Vasseur, kendisi hakkında çok fazla bilgi vermez, bunun yerine başkalarını konuşturur. Bunlardan biri Clara Fistüle, Kozmogonik Mevcudiyet adı verdiği insanoğlunun yeniden üretimi için gereken yaşam biçiminin mucidi. Tanrı’yla insan arası bu varlık, henüz 17 yaşında ve medeni kanunun 'aile' olarak adlandırdığı birleşmeden doğduğunu reddediyor. Çok şey görmüş, geçirmiş ve anlamış olan bir dehanın mantığı sorgulanmaz elbette :) Bu iki zıt karaktere Vasseur'ün arkadaşı Doktor Alexis Triceps eşlik ediyor. Triceps, başarılı bir sosyal projeyi hayata geçirdi, ayrıca yoksulluğun bir sinir hastalığı olduğunu beyan eden doktordur. Ölüm, Fransa topraklarının bu köşesini terk etmiş sanki. Adalete aykırı olan yeni bir delilik türünün keşfiyle hikâye başlıyor. Çok keyifli bir kitaptı :)
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Nasıl kurtulmalı?.. Önünde, arkanda, tepende, her yerde seni yaşamdan ayıran duvarlar, duvarlar, yine duvarlar!.. Ufacık bir aydınlık, ufuktan süzülen bir ışık hüzmesi, tek bir kuş yok..." Bu zamana kadar okuduğum en güçlü ve etkileyici kitaplardan Bir Sinir Hastasının 21 Günü çok düşündüren, düşündürürken sorgulatan nadir eserlerden. Octave Mirbeau'nun gazetede yayınlanmış hikayelerinden meydana geliyor eser, döneminin siyasetçilerini, bürokrasini, burjuvaziyi, insan tabiatının keskin ve kör yanlarını eleştiriyor ve bunu yaparken sözünden esirgiyor ne de yergisinden. Fakirin daha fakir olması, halkın daha da çok yara alması, günden güne artan burjuvazinin zevk ve sefa yaşantısı, ahlak yargıları ve toplumun kopma noktasını görüyoruz. Eserin yazıldığı dönemde Fransa tarihsel olarak en çalkantılı yıllarından birini yaşamakta, Bonapart'çılar, Orleans'çılar, liberaller, meşruiyetçiler, cumhuriyetçiler ve kilise taraftarı muhafazakarların ülkeyi bir beşik misali halkın ellerini kullanarak salladığı ve bunu yaparken sömürülen halkın bir yandan yana savrulduğunu görüyoruz. Yazar Emile Zola'nın açık mektubu olan Suçluyorum'u ilk olarak imzalamakla beraber Dreyfus olaylarında aktif rol almış. Claude Monet, Camille Pissarro, Vincet Vang Gogh ve Rodin'in sözcüsü olarak dönemin sanat camiasının sayılı entelektüellerinden. Her şey Georges Vasseur'un Pireneler bölgesinde bir sanatoryuma gelmesi ve oraya gelen burjuvalarla beraber yaşadıklarının anlatısıyla başlıyor. Her bir bölümde duyulan öfke ve insan hayatının iki ayrı uç noktasındaki farklar giderek artıyor. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Eleştiri yapmanın ustalık gerektiren ve çok ciddi bir iş olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncem, dönemini ustaca eleştirebilen, bir fikri dikte etmeden bulunduğu ortama ayna olabilen eserleri okudukça pekişiyor. Okuduğunuz metnin sizi her noktada beslediğini hissedebiliyorsunuz böylece. Bir Sinir Hastasının 21 Günü de okuduğum en güzel ve usta işi bir eleştiri romanı oldu. Eleştiri romanı diyorum çünkü yazar dönemindeki aksaklıkları, hiyerarşik felaketleri, emek sömürüsünü, ırkçılığı ve hatta şuursuz duygu durumlarını dahi öyle güzel ele alıyor ki adeta topluma "Bakın işte siz busunuz!" diyor. Ancak bunu yaparken bir taraf belirtme kaygısı gütmüyor. Fikirlerini okuyucuya direkt açmak yerine sadık bir kitle oluşturmayı yeğliyor. Hiciv unsurlarını ustaca bir dille kurguya yediriyor. Kitabın bazı kısımlarında kendinizi tutamayıp kahkaha atıyorsunuz. Bir parantez açıp Alev Çamalan çevirisinin ne kadar keyifli olduğunu da söylemek isterim. Su gibi akıp giden, okuyucuyu her sayfaya kitleyen muazzam bir iş çıkmış. Saygı ve hayranlıkla minnetimi belirtmek isterim.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhabaa Öncelikle kitabı çok çok çok sevdiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Açıkçası bir delinin günlüğünü okuyacağım gibi düşünerek başlamıştım ama biraz değişik çıktı. Kahramanımız Georges sanatoryumda geçen günlerinde karşılaştığı insanların hikayelerini ya da onlarla ilgili anılarını bize aktarıyor. Ama diğerleri gibi o da tedavi amaçlı mı gitmiş o kısmını çok anlayamadım. Hikayelerin geneli trajik ya da trajikomik diyebiliriz. Daha en başından sanatoryuma gelenlerin "ölümsüz" olduğundan, 20 yıldır hiç cenaze töreni olmamasından bahsediliyor bunun ardında ise oradayken ölenlerin gizlice ortadan kaldırılması var gerisini siz düşünün. Kitapta güncelliğini koruyan birçok konu işlenmiş bu açıdan da oldukça doyurucuydu. Bir de inanılmaz bir akıcılığı var 3 sayfa okumuş gibi hissediyorsunuz ama bi bakıyorsunuz 50 sayfa akıp gitmiş. Yazarla Dreyfus davasında aynı tarafta olmamız da artı puan ekledi hanesine. Tavsiyemdir, akıcı kitap arayışında olanlar kaçırmasın. Kitapla kalın.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Son zamanlarda kendisini çok iyi hissetmeyen Georges Vasseur, en iyi iyileşme yöntemi seyahat etmektir diyerek Fransa’ya -Pireneler’e- doğru yola çıkıyor. Dinlenmek için geldiği merkezde fazlaca insanla ve onların tuhaf hikayeleri ile karşı karşıya kalıyor. Siyaset, ırkçılık, adalet, eşitsizlik, yargı, yoksulluk ve daha birçok konu üzerine uzun uzun konuştukları bölümlerden oluşmakta kitap. Huzur bulmaya, iyileşmeye geldiği bu yerde daha da sıkıntı içerisinde kalıyor. İnsanlıktan çıkmış yaratıkların ve saf kötülüğün hikayesi. İnsanlığın karanlık tarafına dair sert bir eleştiri. Çok güçlü ve etkileyici kitaplardan biri oldu benim için. Bazı satırlar hep aklımda kalacak. Anlatılanlar uç noktalara varan, hayrete düşüren, rahatsız eden, sınırları zorlayan türden olurken bir taraftan da yazar bu kasvetli ve boğucu ortamı daha mizahi bir havaya sokabiliyor. Böylelikle kitapta bir an olsun tempo düşmüyor. Bir sonraki hikayede neler anlatılacağını merak etmeye başlıyorsunuz.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Kitap karakterimiz Georges Vasseur'un Pireneler'de geçirdiği 21 gün boyunca kah karşılaştığı, kah hatırladığı dostlarının başından geçen ilginç olayları okura anlatısından oluşmakta. Bu hatıralar kimi zaman trajikomik, kimi zamanda gerçekten iç burkan kısa aktarmalardan ibaret.
Octave Mirbeau
Octave Mirbeau
bizi Vesseur vasıtası ile kimi zaman bir akıl hastanesinin bahçesine, kimi zaman bir bakanın itiraflarına veyahut bir milletvekilinin, bir suçlunun yada basit bir köylünün başından geçenlere tanık ediyor. Dönemin Fransa'sını bürokrasi, demokrasi, kilise ve ordu üzerinden eleştirirken aslında bir çok konunun günümüzde bile hâlâ değişmeden geldiği güncel bir bakış açısı sunuyor. Gönül rahatlığı ile okumayı düşünenlere önerebilirim.
Kırılma
Kırılma
ardından Üç nokta yayınlarından okuduğum ikinci kitap
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
oldu. Yayınevini bundan sonra daha yakından takip edeceğim. Gerçekten çok iyi işlere imza atıyorlar.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Octave Mirbeau yeni tanıdığım bir yazar. Okuduğum ilk eseri de "Bir Sinir Hastasının 21 Günü" oldu. Öykü içinde öykü konseptini sevenler için mutlaka okunması gereken kitaplardan biri diyebilirim. Yazar aynı zamanda gazeteci olmasının verdiği güncele hakimiyet ve gözlem gücüyle her ne kadar olaylar Fransa'da geçse de bir insanlık
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gazeteci Octave Mirbeau'nun bilhassa dönem siyasetçilerini yerden yere vurduğu, baştan sona ironi yüklü bir eser. Kitabın birçok bölümünde Dreyfus davasına gönderme yapılıyor. Octave Mirbeau'nun, Emile Zola'nın "Suçluyorum" isimli açık mektubunun ilk imzacısı olduğu düşünülürse, bu oldukça normal. Mirbeau bununla da kalmamış, Emile Zola'ya "Suçluyorum" isimli açık mektubu sebebiyle verilen para cezasını da ödemiştir. Bunların dışında, bir kirpinin zehirli engerek yılanına karşı mücadele verdiği bir bölüm var ki, o kirpinin Mirbeau'yu, kendine çok güvenen engerek yılanının ise, hikaye boyunca Mirbeau'nun dikenlerine maruz kalan siyasetçileri, aristokratları, burjuvaları, askerleri temsil ettiğini anlamak güç değil. Daha önce "Bir Oda Hizmetçisinin Günlüğü" ve "işkenceler Bahçesi"ni de okumuştum. Fakat en sevdiğim bu kitabı oldu.
Bir Sinir Hastasının 21 Günü
Bir Sinir Hastasının 21 GünüOctave Mirbeau · Üç Nokta Yayınları · 2020168 okunma