Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Yobazın Günlüğü

Ömer Faruk Dönmez

Bir Yobazın Günlüğü Hakkında

Bir Yobazın Günlüğü konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8/10
201 Kişi
804
Okunma
208
Beğeni
14,2bin
Görüntülenme

Hakkında

Bıyık altından gülerek kendisini “yobaz” diye vasıflandıran “keskin zekâlı ve sivri dilli” belki de “sivri zekâlı ve keskin dilli” bir yazar, günün birinde günlük tutmaya başlar. Kitaptaki ifadesiyle “içimizdeki ahmaklar” da “karşımızdaki budalalar” da, hatta yazarın bizzat kendisi de, sayfalar ilerledikçe bu sivri dilli yobazın hışmına uğramaktan kurtulamayacaktır… Fonda tatlı bir ‘aşk’ ve onun üzerine örülü bir ‘dava’ hikâyesi… “Bir Kitap Bir Balta” ve “Hamza” adlı kitaplarıyla tanınan Ömer Faruk Dönmez’in son kitabı; Bir Yobazın Günlüğü.
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 359Basım Tarihi: Ağustos 2019İlk Yayın Tarihi: 2013Yayınevi: İZ YAYINCILIK
ISBN: 9789753558679Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 74.2
Erkek% 25.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ömer Faruk Dönmez
Ömer Faruk DönmezYazar · 16 kitap
1976 Adana doğumlu olan Ömer Faruk Dönmez, 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat bölümü mezunudur. On altı yaşındayken Türk Edebiyatı dergisinde ilk hikâyesi yayımlandı. Daha sonra Çınar, Ay Vakti, Atlılar, Huruç, Hece, Hece Öykü, Cafcaf, İhtiyar, Fayrap ve Müdahale dergilerinde yazdı. Evli ve iki çocuk sahibidir. Yazarın metinleri dil, anlatım ve kurguda kendine özgü nitelikler taşır. Türk hikâyesinde ironiyi başarıyla kullanan yazarlardandır. Hikâyelerini amaçtan ziyade araç olarak kullanan yazar, didaktik üslubu, metin ve dil üzerindeki hâkimiyetiyle toplumsal meselelere değinir. Modernizm, emperyalizm ve kapitalizmin içinde kaybolmuş insanın kendisini bulmasını sağlayan, bu amaçla okuru düşündüren ve okurun mantığını harekete geçiren bir anlatımı vardır. Modern hayatın garipsenmeyen alışkanlıklarına, insanoğlunun kabullenmişliklerine mizah yeteneğini kullanarak, aynı zamanda edebî bir dille dikkat çeker. Hamza karakteriyle modernleşmekte olan müslümanlara unuttuklarını veya görmezden geldiklerini hatırlatmaya çalışır. "Bir Yobazın Günlüğü" ile zihinleri meşgul eden "aydın, yobaz" gibi kavramları ve bu kavramların çağrışımlarını sorgulatır. Bu yönleriyle yazar, hikâyeyi romana tercih eder. "Tutuklu Kurbağa" hikâyesiyle kısa hikâyenin etkileyici ve vurucu bir anlatım gücüne sahip olduğunu gösterir. "Hamza" ve "Bir Yobazın Günlüğü"nü ise uzun hikâyeler olarak tanımlar.