Sıradan bir konu büyük bir yazarın elinde bir eser haline geliveriyor. Bazen müthiş konuların harcandığını görebiliyoruz, iyi yazar ile kötü yazar arasındaki en önemli fark bu herhalde..
Charles Dickens'ın bu klasiğinde, aşk, ihanet, yükselme/sınıf atlama hırsı, merhamet, çıkarcılık... gibi birçok konu ele alınıyor ve yorumlanıyor. Sanayi devrimi atmosferindeki Londra/İngiltere'de, yazarın bu konular hakkındaki düşüncelerini, bakışını görüyoruz. Ahlaki açıdan, o dönemin ve o dönem edebiyatının çok işlemiş olduğu konular bunlar ama her iyi yazar gibi, Dickens'ın konuyu nasıl ele aldığını okumak, bizi başka bir aleme götürüyor.
Çok küçükken kısaltılmış metin olarak okumuştum, tam metini okumak keyif verdi.