Nobel ve Pulitzer Ödüllü Toni Morrison’un 1920’lerde Harlem’de yaşayan siyahi bir çift, Violet ve Joe Trace’in hikâyesini anlattığı eseri Caz, zamanda ileri geri giderek tıpkı Caz müziğinin acıyı, isyanı, neşeyi, aşkı müziğe taşıyan, arada doğaçlamalarla dinleyeni coşturan büyüsü gibi bizlere muazzam bir şölen sunuyor.
“Hayat için Tanrı’ya şükürler olsun, ölüm için de hayata şükürler olsun.”
Mutsuz bir evliliğin içine hapsolmuş olan Joe Trace, on sekiz yaşındaki Dorcas’a aşık olmuş ve bu aşk nedeniyle onu vurmuştur. Violet’in bu genç kızın cenazesini basıp onu bıçaklamaya çalışmasını kıskançlıkla açıklayabilir miyiz? Sanırım hayır, belki eski zamanlarda olsaydı, … Caz bunu açıklayabilir. Siyahi insanların yaşadığı zorlukların ve ayrımcılığın yansımasıdır Caz. Ama tüm zorluklara rağmen aşkı, tutkuyu, dansı, umudu da barındırır. İniş ve çıkışların eşlik ettiği ritim tıpkı hayat gibidir.
Toni Morrison’ın Sevilen üçlemesinin (Sevilen, Caz, Cennet) ikinci kitabı olan Caz diğer kitaplardan bağımsız olarak okunabiliyor. Ben Cennet’i okuduktan sonra Sevilen’i okumuştum. Ayrıca ‘Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap’ listesinin 155. sırasında yer alan bu kitabı okuyun
Çeviri : Nihal Yeğinobalı