Kitapta sonradan Müslüman olan birçok farklı insanın hayat hikayesi anlatılıyor. Bu insanlar arasında bir zamanlar papaz, misyoner, budist, hindu, uyuşturucu kaçakcısı olan insanlar var. Çok etkileyici hikayeler vardı ve Müslüman olmayan insanların İslam'ı, Müslümanları dışarıdan nasıl gördüğünü, İslam'la tanıştığında neler hissettiğini öğrendim. Bu insanlar en çok; Kuran-ı Kerim'den, Müslümanların kardeş sayılmasından, yardımlaşma içinde olmalarından ve güzel ahlâkından etkileniyorlar. Kuran-ı Kerim'i ilk kez okuyanların hepsi; kitabı elinden bırakamadığını, bir hafta, bir ay boyunca sürekli okuduğunu, okudukça huzur bulduğunu, çok etkilendiğini ve sonunda da müslüman olmaya karar verdiğini anlatıyor. Kur'an-ı Kerim'i ilk defa okuyan insanların Kur'an-ı Kerim'den bu kadar etkilenmeleri beni de çok etkiledi ve Kur'an'ı yeterince okumadığımızı farkettim. Müslüman bir ailede ya da Müslüman bir ülkede doğmak bizi inancımıza karşı duyarsızlaştırıyor sanırım. Öğrendiğimiz, bildiğimiz, dinlediğimiz şeyler kulağımıza çalınan sıradan bir malumat gibi ve öğrendiklerimizi olması gerektiği gibi uygulamıyoruz. Ne kadar kıymetli bir şeye sahip olduğumuzun ve inancımızı en iyi şekilde yaşamamız gerektiğinin farkında değiliz...
-Alıntı-
"Müslüman bir ailede doğanlar İslam'ı iyi biliyorlar; ama yaşamıyolar. Sonradan İslam'a girenler ise İslam'ı pek fazla bilmiyorlar; fakat İslam'ı yaşamak için büyük çaba sarfediyorlar. Müslümanlar olarak ilim ve takvayı bir araya getirebilirsek sanırım halimiz şu anki durumumuzdan çok daha iyi olacak."
Cennete Otostop 
Adem Özköse