Kitabı, kitabın ilk sayfalarını ve özellikle de kitaba gelen site incelemelerini ve bunu okuyan tipik “feminist” Türk kadınlarını görünce içimde yayılan huzursuzluk duygusadan dolayı yarım bıraktım. güzel bir kitap, yazarın araştırmalarına sonsuz saygım var ama okuyanların doğru anlayıp anlamadığından hiç emin değilim. çünkü mevzu tecavuzden, erkek düşmanlığına gidiyor bi yerden sonra..
feminist değilim, Türkiye’deki feminizmden nefret ettiğim kadar kimseden ve hiçbir şeyden nefret etmiyorum (greenspaceler, veganlar, lgbt duyarcılarıyla kıyasıya yarışırlar gerçi). siyasal islamın tipik yobaz insanları ile kıyasıya yaraşırlar benim için aptallık, boşa duyar, yobazlık, fanatizm ve ağlaklık konusunda. daha çok yazarım ama kadın düşmanı ilan edileceğini bildiğim için susuyorum. gerçi, istediğinizi diyebilir ve beni kadın düşmanı olarak bile gösterebilirsiniz. umrumda olmaz. kendim bir insan olarak tecavüzü, cinsel şiddetti, fiziksel şiddeti ve öte şeyleri kınıyor ve böyle şeylerin olmasına göz yumamıyorum, feministlerden yahut feministleri sevdiğimden dolayı değil. neyse, kitaba dönecek olursam yazarın araştırmalarına sonsuz saygım var ama benim gibi biriyseniz okumayın, okursanız da asla diğer okuyucuların fikirlerine de bakmayın. onlardan o kadar nefret ediyorum ki, yanlış anlaşılmaya mahal verecek (beni onlarla aynı düşüncedeymişim gibi gösterecek) alıntıları da paylaşmayacağım
okuduysanız, linçleyebilirsiniz. teşekkür ederim okuduğunuz için