Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çömlek Alyoşa

Lev Tolstoy

Çömlek Alyoşa Gönderileri

Çömlek Alyoşa kitaplarını, Çömlek Alyoşa sözleri ve alıntılarını, Çömlek Alyoşa yazarlarını, Çömlek Alyoşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Rus Yazar
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Çömlek Alyoşa
Çömlek Alyoşa
eserini 1905 şubat sonunda yazmış. Ancak eser Tolstoy'un hikaye beğenmediği için bir kenara atılmış. Hikaye ilk defa 1911'de Tolstoy'un ölümünden sonra yayınlanmış.
Çömlek Alyoşa
Çömlek AlyoşaLev Tolstoy · Mavi Yelken Yayınları · 200128 okunma
Reklam
Yüreğinde bu dünyada söz dinleyip kimseyi gücendirmediği zaman insanın ne kadar iyi yaşadığını hissediyordu, demek ki öteki dünyada da her şey iyi olacaktı.
-Ne o, ölecek misin yoksa? -diye sordu Ustinya. -Ne olmuş? Hep yaşayacak mıydık da? Bir gün ölmek de gerek,
İnsanlar arasında, karşılıklı ihtiyaçtan doğan ilişkilerin yanı sıra son derece özel başka türlü ilişkiler de olduğunu pek şaşırarak öğreniverdi: Bir insan, çizmeleri temizlediği, alışveriş yaptığı, ya da atı koştuğu için değil, durduk yere ihtiyaç duyulabiliyordu bir başka insana, onun hizmetine, şefkatine ve işte Alyoşa bu insanın ta kendisiydi.
Alyoşa'nın etrafında çoğu "koş kardeş" veya "Alyoşa bak, unutayım deme" dedikleri işitiliyordu. Alyoşa'da durmadan koşuyor çabalıyor hiçbir şeyi unutmuyordu. Her şeyi yetiştiriyor, hep gülümsüyordu.
Reklam
Daima neşeli idi. Çocuklar alay etseler de susuyor veya gülüyordu. Eğer babası azarlasa gene susuyor, dinliyordu. Azarlaması biter bitmez gülümsüyor, yapmakta olduğu işe devam ediyordu.
Alyoşa kışın şafak'la kalkıyor, odun kesiyor, avluyu süpürüyor, ineklere ot veriyor, atları suluyor, yemlerini veriyordu. Sonra da sobaları yakıyor, efendilerinin çizmelerinin temizliyor, elbiselerini fırçalıyor, semaveri koyuyor, küllerini temizliyordu. Sonra ya uşak çağırıyor, eşya taşıtıyor, yahutta aşçı kadın hamur yoğurtuyor, tencereleri ovduruyordu. Daha sonra alışveriş için şehre gönderiyorlar, daha sonra da hanımın kızını getirmek için liseye yolluyorlardı. "Ah melûn, ah! Nerelerde kaldın" diyerek de üstelik azarlıyorlardı. "Ne diye kendiniz gideceksiniz, Alyoşa şimdi gider, yapar. Alyoşa! Öyle değil mi?" Alyoşa koşuyordu.
—Evet, siz gençler, vucuttan başka hiçbir şey görmezsiniz. Bizim zamanımızda ise öyle değildi. Benim aşkım şiddetlendikçe sevgilim gözümde o nispette manevileşiyordu. Siz şimdi yalnız bacak, baldır görürsünüz, hatta daha başka şeylere... Siz sevdiğiniz kadınları soyarsınız bile... Ama bana göre; Alfons Kar'ın dediği gibi...Doğrusu iyi bir yazardı benim aşık olduğum kadının üstünde daima tunçtan elbiseler bulunur. Biz kadınları soymak değil, hatta Nuh'un oğlu gibi onların çıplaklığını örtmeye çaışırdık. Haydi canım, siz bunu anlayamazsınız.
Tıpkı evinde olduğu gibi burada da bütün işleri ona yüklemişlerdi. Ne kadar çok çalışsa, o kadar da herkes sırtına iş yüklüyordu.
Reklam
"Öğrendim ki bütün insanlar kendi kendileri için kaygı ve acı çekmekle değil, sevgi ile yaşarlar."
Maaşına gelince onu gözüyle görmemişti. Babası gelip maaşı alıyor, Alyoşa ya "Ne diye çizmelerini bu kadar çabuk eskitiyorsun" diye söyleniyordu.
—Evet, siz gençler, vucuttan başka hiçbir şey görmezsiniz. Bizim zamanımızda ise öyle değildi. Benim aşkım şiddetlendikçe sevgilim gözümde o nispette manevileşiyordu. Siz şimdi yalnız bacak, baldır görürsünüz, hatta daha başka şeylere... Siz sevdiğiniz kadınları soyarsınız bile... Ama bana göre; Alfons Kar'ın dediği gibi...Doğrusu iyi bir yazardı benim aşık olduğum kadının üstünde daima tunçtan elbiseler bulunur. Biz kadınları soymak değil, hatta Nuh'un oğlu gibi onların çıplaklığını örtmeye çaışırdık. Haydi canım, siz bunu anlayamazsınız.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.