Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Faslü’l-Makal

Din ve Felsefe İlişkisi

İbn Rüşd

Din ve Felsefe İlişkisi Hakkında

Din ve Felsefe İlişkisi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

İbn Rüşd üzerine çalışma yapan herkes, “İbn Rüşd, din ve felsefe arasını uzlaştırıyor” iddiasında birleşmiştir. Ancak gerçekte İbn Rüşd’ün gayesi farklı bir şeydir. O, İslâm şerîʿatı ve felsefe arasında aslında bir zıtlık bulunmadığını ve uyuştuklarını kesin olarak ifade etmektedir. Bu da “uzlaştırma” anlamına gelmemektedir. Ancak O, kendisine göre esas teşkil eden bir husus üzerine yoğunlaşmaktadır: Felsefenin dayanmış olduğu burhânî söylem ile hedefi hakîkatin ortaya çıkarılmasından ziyade hasmı etkilemek, onun görüş ve inançlarını çürütmek olan kelâm fırkalarının dayanmış olduğu sofistik cedelî söylem arasında bilfiil aykırılık vardır. Neticede bu, ümmetin ve milletin dağılması ile şerîʿat ve felsefenin eziyet görmesine neden olmuştur. Elinizdeki bu çalışma İbn Rüşd’ün ‘akli düşüncenin gerekliliği ve te’vilin sınırları’ bağlamında ‘din ve toplum ilişkisi’ alanında İslâm felsefe-bilim geleneğindeki mihenk taşlarından biri olup detaylı bir giriş, inceleme, tahkik ve tercüme ile size sunulmuştur.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.Sayfa Sayısı: 232Basım Tarihi: 2020Yayınevi: Endülüs Yayınları
ISBN: 9786052105740Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 48.6
Erkek% 51.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İbn Rüşd
İbn RüşdYazar · 19 kitap
İbn-i Rüşd ( Arapça: ابن رشد; Künyesi Ebū 'l-Velīd Muḥammed ibn Aḥmed ibn Muḥammed ibn Rüşd ابوالوليد محمد بن احمد بن محمد بن رشد; Latince: Averroes, d. 14 Nisan 1126 - ö. 10 Aralık 1198), Endülüslü-Arap felsefeci, hekim, fıkıhcı, matematikçi ve tıpçı. Kurtuba'da doğdu ve Marakeş, Fas'ta öldü. İbn-i Rüşd'e göre biricik filozof Aristo'ydu. İbn-i Rüşd en çok Aristo'nun eserlerinden yaptığı, bugün Batı'da pek çoğu unutulmuş, tercüme ve şerhleriyle ünlüdür. 1150'den önce Avrupa'da Aristo'nun eserlerinin birkaç tercümesinden başkası yoktu ve bunlar da din adamlarınca rağbet görüp, incelenmiyorlardı. Batı'da Aristo'nun mirasının yeniden keşfedilmesi, İbn-i Rüşd'ün eserlerinin 12. yüzyıl başlarında Latince'ye tercümesiyle başlamıştır. İbn Rüşd'ün Aristo üzerine çalışmaları otuz yıllık bir dönemi kapsar ve bu dönem içinde, erişemediği "Politika" dışında bütün eserlerine şerhler yazmıştır. Eserlerinin İbranice tercümeleri de, İbrani Felsefesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. İbn Rüşd'ün düşünceleri, Hıristiyan skolastik gelenekten, Aristo'nun mantık çalışmalarına değer veren [Brabant'lı Siger], Thomas Aquinas ve bilhassa Paris Üniversitesi'ndeki diğerleri tarafından özümsenmiştir. Thomas Aquinas gibi meşhur skolastik filozoflar, ona ismi yerine "Şârih" (Yorumcu) ve Aristo'ya da "Filozof" diyerek yüksek derecede önem veriyorlardı. İslam dünyasında bir okul bırakmamış ve ölümü Endülüs'teki serbest düşünce hayatının sonunu işaret etmiştir. Orta Çağ'ın Avrupalı skolastiklerinin kendisine gösterdikleri saygıdan ötürü, Dante İbn Rüşd'ü İlahi Komedya'da diğer büyük pagan filozoflarla beraber, "iltifatın üne borçlu olunduğu" Limbo'da öne sürmüştür.