Faslü’l-Makal

Din ve Felsefe İlişkisi

İbn Rüşd
İbn Rüşd üzerine çalışma yapan herkes, “İbn Rüşd, din ve felsefe arasını uzlaştırıyor” iddiasında birleşmiştir. Ancak gerçekte İbn Rüşd’ün gayesi farklı bir şeydir. O, İslâm şerîʿatı ve felsefe arasında aslında bir zıtlık bulunmadığını ve uyuştuklarını kesin olarak ifade etmektedir. Bu da “uzlaştırma” anlamına gelmemektedir. Ancak O, kendisine göre esas teşkil eden bir husus üzerine yoğunlaşmaktadır: Felsefenin dayanmış olduğu burhânî söylem ile hedefi hakîkatin ortaya çıkarılmasından ziyade hasmı etkilemek, onun görüş ve inançlarını çürütmek olan kelâm fırkalarının dayanmış olduğu sofistik cedelî söylem arasında bilfiil aykırılık vardır. Neticede bu, ümmetin ve milletin dağılması ile şerîʿat ve felsefenin eziyet görmesine neden olmuştur. Elinizdeki bu çalışma İbn Rüşd’ün ‘akli düşüncenin gerekliliği ve te’vilin sınırları’ bağlamında ‘din ve toplum ilişkisi’ alanında İslâm felsefe-bilim geleneğindeki mihenk taşlarından biri olup detaylı bir giriş, inceleme, tahkik ve tercüme ile size sunulmuştur.
232 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ortaçağda felsefenin akibetini en genel anlamda Batı için karanlık, Doğu için altın çağı olarak nitelendirmek yerinde bir değerlendirme olacaktır. İslam dünyası Batı’ da durma noktasına gelen felsefenin yeniden bir ilerleme katettiği ve Antik Yunan felsefesinin mirasını da alarak üzerine yenilerini eklediği bir dönem olarak karakterize olur. Tabi islam dünyasında başta Gazali olmak üzere felsefeye tenkitler yöneten taraflar da varolmuştur. İşte bu noktada İbn Rüşd’ ün konumu felsefe lehinde olması bakımından oldukça önemlidir. Zira Rüşd felsefe ile dini, akıl ile vahiyi uzlaştırma çabası içerisine girmiştir. Bu nokta da onun akılcı yönü üzerinde Aristoteles üzerine yapmış olduğu şerhlerin etkisi de oldukça fazladır. O uzlaştırmacı tavrını bir neticesi olarak uç noktalarda sadece dinin veya sadece felsefenin savunulmasını eleştirmiş ve ortayolcu bir tavır takınmıştır diyebiliriz. Sonraki süreçlerde de Rüşd’ ün rönesans ve reformun başlamasında etkisi olduğu batılı kaynaklarda ifade edilir. Bu eser Rüşd’ ün din ile felsefeyi uzlaştırmacı tavrını ve dinin yanlış anlaşılmasına neden olan te’ vil sorununu konu alan bir eserdir.
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
Din de hakikat felsefe de hakikat zira iki hakikat birbirine zıt olmaz düşüncesi ile felsefe ve dini ilişkilendirmeye çalışmış olan endülüslü islam alimi hayatının son demlerinde hakketmediği ile karşılaşarak önemli mevkilerde iken iftiraya maruz malarak zındık ve dinsiz olarak telakki edilmiş ömrünün sonlarında kurtubada cami önünde oturup insanlar yüzüne tükürerek geçmişlerdir...
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
İbn Rüşd'ün hayatını, eserlerini, görüşlerini, felsefe- din bağlamındaki tartışmalarını ve bu çerçevede, Gazali, İbn Tufeyl, Farabi, İbn Sina, İbn Arabi, İbn Bacce gibi çok önemli islam filozof ve alimlerine de rastlayacağınız oldukça kapsamlı bir kitap. Haliyle yazıldığı tarih ve ele aldığı konu hasebiyle dilinin ağır olmasını anlayışla karşılayabiliriz, yine de her bireyin kendi payına muhakkak önemli paylar çıkarabileceğini düşündüğüm oldukça kıymetli bir eser. İnsanın hem müslüman hem felsefeci olmasının mümkün olabileceğini, hatta olması gerektiğini gösteren bir eser. Din, felsefe, kozmoloji, ontoloji, epistemoloji ve aksiyoloji ile de ilgili olarak kıymetli bilgiler içeren bir eser. Dönüp de geriye baktığımızda İbn Rüşd'ün kıymetinin anlaşılamadığını söylemek işten bile değil. Böylesine büyük düşünürlerin sıklıkla sürgüne gönderilmeleri bir ilahi kader midir? Yoksa büyük bir hata mı? Gerçek olan şu ki, "İbn Rüşd'ü mağlub ve mahkum sayarken, onun fikirleri Batı'da rönesans hareketinin vücuda gelmesine imkan veren zemini hazırlıyordu. "
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Dinin karşısına felsefeyi koyup aşağılayanlara ciddi bir cevap verdiği eserinde, İbn Rüşd; felsefenin işini şöyle izah etmiştir; "varlıkları tetkik etmek ve varlıkların Allah'a nasıl delalet ettiklerini araştırmak." Pek çok madde sayılabilir ancak itibar kavramıyla ortaya koyduğu izahat benim açımdan ufuk açıcı bir mahiyettedir. Şerî kıyas şeriattır ve farzdır. Felsefeye de aklî kıyas demiş ve itibar kavramı nazarında ikisini beraber kullanmanın farz olduğuna deliller getirmiştir. Şeriat ve felsefe birbirini tamamlayan iki kıyas türüdür ve ikisini beraber kullanmak içimizdeki ve dışımızdaki ahengi yakalayıp, kâmil insan olma sürecimiz için gereklidir. Felsefeyi meşru bir zemine oturttuktan sonra diğer düşüncelerini de izah etmiştir. İbn Rüşd bu eserinde felsefenin savunmasını tüm zamanlar için yapmıştır.
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İki Kardeş Din ve Felsefe
İbni Rüşd'ün çok önemli özelliklerinden birisi din ile felsefeyi uzlaştırması ve bağdaştırmasıdır. İbn Rüşd bu husustaki fikirlerini geniş bir şekilde Faslu’l-makal ile Minhac’da ifade etmiştir. Bu konuda ondan daha güzel izah ve tefsir tarzı getiren filozof yoktur. Onun bu konudaki fikirleri Felsefe ile ilgilenmeyen Müslümanlara ve hatta Yahudi
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İbn Rüşd ve Gazali
İbn Rüşd'ün bu kitabı yazmasında 2 etken var. Birincisi din ile felsefe arasındaki ilişkilerin sanılanın aksine daha kuvvetli olduğunu insanlara göstermek, din ayrı felsefe ayrı fikrinin yanlışlığına değinerek aralarında bir uyum olduğunu belirtmektir. İkinci olarak da imam Gazali ve Eş'arilerin, felsefeciler hakkındaki itham ve özellikle Gazali' nin, felsefecileri tekfir etmesine karşı yazdığı cevaplar içeren bir kitaptır.
Din ve Felsefe İlişkisi
Din ve Felsefe İlişkisiİbn Rüşd · Endülüs Yayınları · 2020272 okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
İbn Rüşd’ün asıl amacı, vahiy ile felsefenin birbirinden bağımsız olarak nasıl anlaşılıp değerlendirilebileceğini tesbit etmek ve buna bağlı olarak ikisi arasında biri diğerini geçersiz kılmayacak biçimde sağlam bağlantılar kurmaktır. Bunun için o, öncelikle dinle felsefenin konumunu kendi bütünlükleri içinde tesbit etmekte, ardından bu ikisinin ortak noktalarını belirlemektedir. Daha sonra dinle felsefe arasında yapılacak bire bir kıyaslamanın yanlışlığını vurgulayarak bu iki alandan birinin diğeri adına feda edilmesinin doğuracağı vahim sonuçlara dikkat çekmektedir. Ona göre felsefe ve dinin kendilerine özgü prensipleri ve esasları vardır, bunlar birbirinden farklı olmak durumundadır; birinin diğerine karıştırılması yanlışlıklara sebep olur. İbn Rüşd, din-felsefe ilişkisini ele alırken öncelikle felsefenin din açısından durumunu tesbite çalışır. Ona göre felsefenin amacı, var olanlar üzerinde düşünmek ve onları Allah’ın varlığına delâletleri bakımından incelemekten ibarettir. Şeriat da var olanları araştırıp incelemeyi teşvik ettiğine göre felsefenin ele aldığı konuların şeriat bakımından ya mendup veya vâcip olması gerekir.
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
266 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İnsanların bir konu üzerine konuşup, tartışıp, en doğruyu bulmak için biraraya gelip kavga etmeden ayrılmadığı günümüzde, böyle bir kitabı okumak çok etkileyici oldu. İbn Rüşd, ele aldığı konuyu; diğer tüm şeriatler ve islam içindeki tüm farklı görüşlerdeki hallerini yazıp, onları yorumlayıp, sonra da kendi görüşünü aktarmış. Yetinmemiş, sunduğu görüşe gelebilecek muhtemel bir iddiayı soru şeklinde kendine sormuş, sonra onu tekrar cevaplamış. Yeri geldiğinde o konudaki en isabetli fikrin diğer konularda ihtilaf içinde olduğu kişede olduğunu açık yüreklilikle söylemiş. Tüm bunları yaparken kendine değişmez kaynak olarak seçtiği bilim ve Kuran’dan deliller getirmiş. İki eserinin derlemesi olan bu kitap haliyle, yapılmış çeviri ve sadeleştirmeye rağmen eski dilden ifadeler içeriyor. İslam terminolojisine aşına olanlar çok zorlanmayacaklardır. Aşina olmayanlar için çok iyi bir altyazı desteğine sahip olduğunu söyleyebilirim.
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Felsefe ve din arasındaki ilişki
İbn Rüşd Faslu'l makâl'ın başında eseri yazmaktaki asıl amacının, felsefe ve mantık gibi yabancı kökenli düşünce disiplinlerinin İslâm dini açısından meşruiyetinin tesbit edilmesi olduğunu belirtiyor. Filozof, bu konuda sağlıklı bir karara varabilmek için öncelikle felsefenin temel gayesinin belirlenmesi gerektiğini söyler. Ona göre felsefenin amacı, varlık üzerinde esaslı araştırmalarda bulunarak son tahlilde var olan her şeyi Allah’ın mevcudiyetine delâleti bakımından değerlendirmektir Ayrıca kitapta felsefenin İslâm dini karşısındaki durumu sağlam temeller üzerine oturtulduktan sonra insanların dini ve felsefeyi anlama kapasitelerinin farklılığı üzerinde durulur. İnsanlar, anlayış ve yetenek bakımından herhangi bir fikri ancak delillendirildiği takdirde kabul edenler, tartışarak veya dinleyerek benimseyenler olmak üzere üç kısma ayrılır. İkisi de gerçek olduğu için burhana dayalı akıl yürütme ile İslam dininin ortaya koyduğu hakikatler birbirine ters düşmez. müslümanların içine düştüğü ihtilâflardan fazlasıyla rahatsız olduğunu bildirir ve felsefe ile dinin iki arkadaş veya süt kardeş olduklarını açıklayarak eserini bitirir. Elbetteki okuyup bilgileri sentezlemek gerekiyor. Herkes içinde farklı şeyler keşfedecektir.
Faslu'l Makâl
Faslu'l Makâlİbn Rüşd · İşaret Yayınları · 2019272 okunma
·
Puan vermedi
Din mi ve Felsefe mi Her ikisi birden mi
Öncelikle büyük düşünür hakkında kısa bir bilgi verelim . 1126 da bugün ki İspanya’nın Kurtuba bölgesinde doğan Batılılarca “Averroes”. Latin dünyasında “Commentator diye bilinen İbn Rüşd Aristo'yu Avrupa'ya yeniden tanıtan yegane insan . İslam felsefesinde Aristocu bir akım olarak bilinen meşşailiğin temsilcisi ve öncüsü olan
Felsefe - Din İlişkileri
Felsefe - Din İlişkileriİbn Rüşd · Dergah Yayınları · 2012272 okunma

Yazar Hakkında

İbn Rüşd
İbn RüşdYazar · 19 kitap
İbn-i Rüşd ( Arapça: ابن رشد; Künyesi Ebū 'l-Velīd Muḥammed ibn Aḥmed ibn Muḥammed ibn Rüşd ابوالوليد محمد بن احمد بن محمد بن رشد; Latince: Averroes, d. 14 Nisan 1126 - ö. 10 Aralık 1198), Endülüslü-Arap felsefeci, hekim, fıkıhcı, matematikçi ve tıpçı. Kurtuba'da doğdu ve Marakeş, Fas'ta öldü. İbn-i Rüşd'e göre biricik filozof Aristo'ydu. İbn-i Rüşd en çok Aristo'nun eserlerinden yaptığı, bugün Batı'da pek çoğu unutulmuş, tercüme ve şerhleriyle ünlüdür. 1150'den önce Avrupa'da Aristo'nun eserlerinin birkaç tercümesinden başkası yoktu ve bunlar da din adamlarınca rağbet görüp, incelenmiyorlardı. Batı'da Aristo'nun mirasının yeniden keşfedilmesi, İbn-i Rüşd'ün eserlerinin 12. yüzyıl başlarında Latince'ye tercümesiyle başlamıştır. İbn Rüşd'ün Aristo üzerine çalışmaları otuz yıllık bir dönemi kapsar ve bu dönem içinde, erişemediği "Politika" dışında bütün eserlerine şerhler yazmıştır. Eserlerinin İbranice tercümeleri de, İbrani Felsefesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. İbn Rüşd'ün düşünceleri, Hıristiyan skolastik gelenekten, Aristo'nun mantık çalışmalarına değer veren [Brabant'lı Siger], Thomas Aquinas ve bilhassa Paris Üniversitesi'ndeki diğerleri tarafından özümsenmiştir. Thomas Aquinas gibi meşhur skolastik filozoflar, ona ismi yerine "Şârih" (Yorumcu) ve Aristo'ya da "Filozof" diyerek yüksek derecede önem veriyorlardı. İslam dünyasında bir okul bırakmamış ve ölümü Endülüs'teki serbest düşünce hayatının sonunu işaret etmiştir. Orta Çağ'ın Avrupalı skolastiklerinin kendisine gösterdikleri saygıdan ötürü, Dante İbn Rüşd'ü İlahi Komedya'da diğer büyük pagan filozoflarla beraber, "iltifatın üne borçlu olunduğu" Limbo'da öne sürmüştür.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.