Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen,
Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen,
Mahşer günü dergâhına yakın ol sen,
Ben-benlik güden kişilerden kaçtım işte.
Miskin Yesevî arzu-yı ravza-yı Hazret
Bolgay mu müyesser hâk-i pâ-yı Muhammed
(Yoksul Yesi'li senin katındaki bahçene girmek dileğindedir.
Hz. Muhammed'in ayak bastığı toprağa yüz sürmek kolayca nasip olur mu?)
Men örgileyin hoş keremiñdin seni Allah
Bir katre katurgil meñe deryâ-yı Muhammed
(Ey Allah'ım! Ben senin cömertlik, ihsan ve bağışlarından payıma düşeni alıp döneyim.
Sonsuz bir deniz olan Hz. Muhammed'in denizinden bir damla da bana damlat.)
Sendin tilegim buldur ey Hâlık-ı bîçün
Salgıl kulağımga meni gavgâ-yı Muhammed
(Benim dileğim budur ey eşi benzeri olmayan Yaratan!
Benim kulağıma Hz. Muhammed için dövüşmeyi salmalısın.)
Bu gariblik berbat imiş, ey dostlar,
Hiç kim gelip, garib halin soran var mı? Gece-gündüz gurbet çekip aşk yolunda,
İçi yanıp, hasret ile dolan var mı?