1992-1994 yılları arasında bölgede görev yapan bir öğretmenin başından geçen olaylarla birlikte, Doğu ve Güneydoğu’da oynanan oyunlara bir eğitimci gözüyle bakılarak anlatılmış. Kitapta geçen olayların tamamının gerçek olması da eğitimin ne kadar gerekli olduğunun kanıtı …
“Kızım öğretmenin bu portakalları yemen için vermiş” deyince bana da kızdı.
“Eğer onları yersem öğretmenimi evde hatırlayamam, unuturum. Onları görünce öğretmenimi yanımda görür gibi oluyorum”
deyince duygulandım ve bir daha üzerine gidemedim.
Öğretmenlik, öğrenci, toplum, devlet, köy hayatı, terör olayları daha pek çok öğenin harmanlandığı, yüreğe dokunan, hatta sızlatan gerçek hayattan alınmış bir öykü. Tüm öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının okuması durup bir düşünmesi gereken bir eser. Çünkü hala elimizi uzatsak bir portakala sırf öğretmeni verdi diye fazlaca anlam yükleyecek sayısız eğitime aç çocuk var …
Bilal Civelek
