Kitap dönemine göre değerlendirirsek gerçekten bașarılı fakat bu zamanda çok daha keyifli korku romanlarının olduğunu düșünüyorum.
Tabii ben bu izlenimi kitabı okuduktan sonra edindim. Akıcı bir kitaptı ve dönemindeki bazı eserler gibi mektup tarzında yazılmıștı. Karakterler soylu kișilerden olușmuș üst sınıf kișilerdi.
Daha ilginci ise olay Transilvanya'da bașlıyor ve ilk bölümlerde sık sık Türk kelimesini görüyordunuz. Ben șahsen kitabın ortalarına kadar heyecanla okudum en zevkli an ise Harker abimizden haber alınamadığı bölümlerdi sonrasında biraz yavanlaștı ve Dracula'nın peșine düșüldüğünde kabak tadı vermeye bașladı.
Ben artık kitabın sonlarına doğru bitsinde kurtulalım diyerek okudum belki kendimi tam verememișimdir fakat draculanın ölümü de gayet basit ve beklentileri karșılamayan șekildeydi kısaca okunmasa da olur diyebileceğim bir eser. 400 sayfalık vaktinizi bașka kitaplarla harcayın derim
Almanya, Wisbourg merkezli emlakçı Knock, Kont Wisbourg'da izole bir ev satın almak istediği için ortağı Hutter'ı Kont Orlok'un Transilvanya'daki kalesine gönderir. Hutter'ın evinin karşısındaki evi ona satmayı planlıyorlar. Hutter, masum karısı Ellen'ı o yokken bazı arkadaşlarıyla bırakır. Hutter'ın yürüyüşü alışılmadık bir yolculuktur, birçok
Dracula, tarihin gelmiş geçmiş en eski hatta en korkutucu yaratıklarından biridir. Vampir karakterinin temellerini oluşturan Bram Stoker, efsaneyi başlatan ve tüm dünyaya tanıtan en önemli yazarlardan biridir. Kitap 1897 yılında yayınlanmış gotik/korku tarzında bir romandır. Hatta Gotik Edebiyatının en meşhurları arasında kabul görmüştür. Başta
Spoiler içerir.
Uzun zaman sonra bana inceleme yazdıran bir kitap oldu Dracula.
Kitabın çok farklı bir hikaye anlatma tekniği var. Sanki olayların raporlanıp dosyalanmış hali gibi. Birçok kişinin günlüğünden yaşananları birleştirmeye çalışıyoruz. Bu ilk başta olaya sıra dışı bir atmosfer kattığı için ilgimi çekse de sonra sonra hala olayın
Gotik türü, Edebiyat dünyasında gerçekten çok önemli bir yer kaplar, lakin teknolojinin gelişmesiyle her önüne gelen kitap yazıp çıkardığı zaman oluşan o rengarenk raflar, bu türü aşırı derecede kirletmiştir.
Vampir denilince okurların aklına direkt o raflar geliyor, Sheridan Le Fanu'un Carmilla adlı eseri yahut Bram Stoker'ın Dracula'sı
Herkese merhaba. Vampir edebiyatının büyük klasiklerinden biri olan ‘Dracula’ kitabından bahsedeceğim. Avrupa Yakası Yayınevi’nin basımını okumuştum. Kitabın cep boy da olsa kalın olması benim gözümü korkuttu. Hiç bitmemesinden endişe ettim. Ancak okudukça kitapta ne gibi şeyler olacağını merak edip okumaya devam ettim. Kitapta başlangıçta
“Bizim kanıta ihtiyacımız yok; kimseden bize inanmasını istemiyoruz!”
Van Helsing’in sözleri böyle yankılanıyor hikayenin sonunda. Çünkü önemli olan bizim neye inandığımızdır.
Dracula hem kendi döneminde hem de ilerleyen dönemlerde yazılmış en başarılı korku yapıtlarından biri. Yüzyıllara meydan okumuş ancak vazgeçemediği, kendini tekrara sürükleyen alışkanlıkları yüzünden kendi sonundan kaçamamış bir “Ölümden Dönen”. Demek ki devamlılığı sağlamak adına hep farklı adımlar atmalı ve ölümsüzlüğü kesinleştirmek adına tahmin edilemez bir karaktere bürünmeliydi diye düşünmedim değil. Çünkü ölüm bu kadar kolay olmamalı.
Keyifli okumalar dilerim. :)
Bazı macera romanları vardır ve sizi öyle bir heyecanlandırır ki hep üç beş satır ileriye gözleriniz kayar acaba ne oldu diye meraktan için içini yer ya . işte bu roman tam da o nitelikte heyecanlı ve macera dolu bir roman.Her bir anı macera dolu olan romanda dönem özelliklerinin yansımalarını da görmek mümkün.Bilimsel gelişmeler, teknolojik gelimeler ve hurafelerin arttığı bir dönem kitaba öyle bir işlenmiş ki gözden kaçırmak hemen hemen imkansız ...
DraculaBram Stoker · Yabancı Yayınları · 20174,049 okunma
Vampir mitolojisinin başlangıç kaynağı, Vlad'ın esin verdiği Bram stoker'dan tarih ile iç içe anlatılan betimlemeleri güçlü bir eser.
Türkler'in de içinde geçtiği roman okuru bağlama özelliğine sahip. Tarih gerek yorumlanmış veya kurgulanmış, gerek tamamen gerçek olsun; tarihi farklı milletlerin kaynaklarından duymak yeni pencereler açıyor. Farklı gözlerden bakmayı öğreniyoruz.
Kitap akıcı bir öyküleyici anlatım dili ile yazılmış.
