Türkler tarih boyunca birçok sıkıntıyı çekmiş,soykırıma uğramış ,yaşadıkları yerlerden edilmiş toprakları işgal edilmiş bir ırktır.Bu arada hakkı olan için, vatanı,hürriyeti için kaçan değil kanını döken bir halktır..Tarihin birçok döneminde savaşların,siyasetin değişen dengelerinin çilesini çekmiştir.Tarihin bazı kesitlerinde görürüz ki hakkı olsa da zulümlere dayanma gücü kalmaz ve kök saldığı topraklardan ayrılmak zorunda kalır.Bu roman Yugoslavya’daki Türklerin yaşadığı en zor yılı ve yaşadıkları yerden ayrılışını aktarır.
Sırplar ve Almanlar arasında geçen savaş sırasında gerçekte yaşanmış olayları aktaran Drina’da Son Gün, Rıza Selmanoviç’in anlattıklarından yola çıkılarak Faik Baysal tarafından yazılmıştır.
Roman,Hitlerin 1941 yılında Yugoslavya’yı işgal etmesiyle Türklerin iç savaş sırasında çektiği çileleri,Türkiye’ye göç etmeye çalışan bir aileyi anlatır. 1941 yılına kadar atalarının kanlarını döktükleri, yurtları bildikleri yerde istenmeyen Türklerin evlerinden ,yurtlarından kopmalarını, Türklere yapılan eziyetleri anlatan roman sade bir dille yazılmıştır.
Can güvenliği olmayan bir ortamda çocukların bile geceleri ellerinde silahla nöbet tuttuğu ,kimsenin kimseye güvenin kalmadığı atmosfer, romanda büyük bir ustalıkla işlenir.
