Ah II. Leto, ah kum solucanı II. Leto! Aradan geçen üç bin beş yüz yıla sırf Altın Yol uğruna katlandın. Kendini sırf bütün insanlığı kurtarabilmek için sonsuz bir hapishanenin içine hapsettin. Aşkın olmadığı, dostluğun olmadığı, yanında ölebileceğin yoldaşlarının olmadı bir hapishaneye.
Serinin dördüncü kitabı öncüllerinin aksine çok daha az hareketin olduğu lakin ters orantılı olarak fikirlerin durmaksızın çarpıştığı bir Dune kitabı olmuş. Ne yazık ki artık ortalıkta Dune diye bir gezegen yok. Geriye sadece Sareer isimli küçük bir gölgesi kalmış o çöl gezegeninin.
Peki ya Fremenler! Bir Fremen'i dilenirken göreceğime suyunun boşa gitmesini görmeyi tercih ederdim. Korkak, fakir, yoz Fremenler.
Her yeni kitapla beraber kaliteyi arttıran Frank Herbert'e minnettarız. Evet, yer yer özellikle Duncan bölümlerinde bizi oldukça üzdü ama hepsinin bir amacı var ve biz o amacı anlamaya bir adım daha yaklaştık.
Göğsümüzde bulunan şahin armalı Atreides üniforması içinde derin ve mükemmel bir kitap için teşekkür ediyoruz.