bir albert camus romanı. kendisinin muhteşem olduğuna inanan ve etrafındaki insanlara ufak tefek iyilikler lütfederek vicdanını tatmin eden bir adamın düşüşünü anlatır. spoiler içeren kısma gelirsek, kitapta üç tane 'düşüş' örnek verilebilir. fiziksel düşüş, intahar eden kadının düşüşü. kitabın kahramanı dönüp bakmak yerine es geçtiği bu olaydan sonra kendini ve dünyayı sorgulamaya başlar. kadını kurtaramamış olmanın verdiği yük ona ağır gelir ve kendisinin hiç sandığı gibi iyi bir insan olmadığını fark eder; çünkü bizi biz yapan seçimlerimizdir, kendimizi seçimlerimizle tanımlarız ve kadını kurtarmamayı seçen adam bunun farkına varmıştır artık. ikinci düşüş de paris'ten amsterdam'a taşınan kahramanın coğrafik düşüşüdür. deniz seviyesindeki bu şehri cehenneme benzetir. bütün bunların sonucunda, kahramanın sosyal düşüşünü, kendini sorgulamasını ve itiraflar aracılığı ile özgürleşmeye çalışmasını görürürüz. insanların -mış gibi yapan toplum kurallarına ve değerlerine bağlı kalarak aslında birey olamayıp hapis hayatı yaşadığını fark ettiğini görürüz. ve tek çıkar yol bunların farkına varıp gene de yaşamak, kendi kurtuluşunu kendinde bulmak; kendi seçimlerini kendi yapan ve kendini başkalarının değerleriyle tanımlamayan bir insan olabilmek.