‘’Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
Bahar da sürgülenir içime katranlar da
Hem koşarak yarattığım sevgiler vardır
Hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum.’’
Bir hayatı, ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerken kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
“Neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
Tüketen kim? -Hani bir yarışın sonuna varmış gibi
Hani görmeden daha, sezmeden herşeyin bittiğini
(…)
Ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya
Ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi NE YAPSAM acaba
(…)
Ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
Kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla”