Çocuk kitabı olmasına rağmen biz büyüklere yazıldığını düşündüğüm nadide kitap. Kesinlikle ebeveyn ve çocuk psikolojisi, hayal dünyası, doğa duyarlılıkları, hayvan sevgisi gibi önemli konuları içinde barındıran benim çok çok iyi bulduğum bir kitap. Çizimleri zaten çok güzel ama hikâyedeki ebeveynlerin başlarda çocuğu dinlememesi, görmezden gelmesi en önemli konu bence. Çocuğu zaman onların söylediklerini çocuk oldukları için dikkate almayız, oysa hayal güçleri güçlü olduğu kadar gerçekçi yönleri de vardır çocuklarımızın. Onları gerçekten dinleyerek, destek olarak kendilerini değerli görmelerini sağlamalıyız. Ailede değer gören çocuk; diğer çocuklara, doğaya , eşyalara, hayvanlara ve daha birçok şeye değer verir. Keyifli okumalar.
" Hey! Kim yedi bir tabak dolusu krepi?"
diye homurdandı babası
" Gergedan, mor gergedan." diye cevapladı Begüm.
" Gergedanlar krep yemez." dedi babası.
" Ama o yiyor, onu mutfakta gördüm."
Çocuk kitaplarını okumayı hepimiz severiz ama bu gerçekten çocuklardan çok ebeveynler için yazılmış gibi inanılmaz keyifli bir kitap. Bugüne kadar okuduğunuz ve gördüğünüz çocuk kitapları arasında resimleri,çizimleri en güzel, en anlamlı olan belki de, benim için öyle. En ufak bir yazı olmasa bile içinde neler anlatılmak istenmiş resimlerle yine içinize işleyerek anlarsınız. Çok başarılı, daha çok aileye ve çocuğa ulaşması dileğiyle…
Annenin ve babanın, seni çok sevdiklerini bilmene rağmen, bazen söylediğin şeyleri dinlemediklerini hissettiğin oluyor mu? “Evet”, dediğini duyar gibiyim.
Cesaretli iseniz eğer ilk okumayı çocuğunuzla beraber yapın. Ama o kadar cesur değilseniz önce yalnız sonra çocukla beraber okutmanızı tavsiye ederim, zira gergedandan çok çocuklarını dinlemeyen ebeveynlerin hikayesi gibi. Çocuklar genelde ilk paragrafa hak veriyor maalesef. Ama sonrası güzel bir hikaye.
gerçekten de "son" yazmış, gökte güneş havada bulut ve pembe ağaçlar...
bu da öyle bir dilemma dedi bana bugün patron, tabii ki oğlum diyecek değildi..
daldan dala atlıyorum, atlıyor muyum, bilmiyorum...
bugün, en çok kullandığım kelime "bilmiyorum"
6 aylıkken okuduğum
Gergedanlar Krep Yemez içinde minik elin vardı, aralık 2016-ören/muğla yazıyordu...ilk kitap!
hayatın anlamı bazen sen sanıyorum, bazen başka bir şey, bazen hatta çoğu zaman ise bu kadar anlamsızlık içinde kendi iç sesimle yaptığım savaştan beyaz bayrak kaldırmadan hala ayakta duruyorsam s*ktir et anlamı diyorum; kısaca sanMıyorum....oksijenli solunum, renkli rüyalar, missssss.....
Anna Kemp ve Sara Ogilvie..
Okurken eğleniyor ama bir yandan da ebeveynliginizi sorguluyorsunuz. Yeterince dinliyor muyum? Görmem gerekenleri görebiliyor muyum?
Eğer siz de minikleri dikkatle dinlerseniz, birlikte "pembe kutup ayısı" bile görebilirsiniz!
Ben varım! Baba, bana bak! Anne, beni gör!
Kendi varlığımızı başkalarının gözünde görebiliriz ancak!
Başlangıçta çocuk için özünü duyumsayabileceği yegâne öteki ebeveyndir. Çocukluğunda insan yerine koyulmayanlar, sevilmeyenler, kendilerini güvende hissetmeyenler büyüdüklerinde sağlıklı bir biçimde ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar; görülmek, bilinmek, takdir edilmek, sevilmek ve güvende hissetmek isterler.
Bazen yetişkinlere sıradan gelen nesne, durum ya da olaylar; çocukları büyüler. Tekrar tekrar gösterirler. Bak nasıl zıplıyorum, bak nasıl takla atıyorum! Bak köpek, bak miyav... Söz konusu şeyi defalarca görmüş olan ebeveyn, büyük olasılıkla çocuğun heyecanına kayıtsız kalır. Hâlbuki gösterdiği şey, mutfaktaki dev mor bir gergedan kadar hayret vericidir onun için. Sizin ancak mor bir gergedan gördüğünüzde hissedeceğiniz hayret duygusunu hissetmektedir. Lütfen ne kadar yorgun olursanız olun, ne çok işiniz olursa olsun onu ciddiye alın yoksa kendi varlığını hissedemeyecektir.
Mor Gergedan'a, zekice yaratılmış önemli bir simge olarak bakmayı yeğliyorum. Bu kitap çocuklardan fazla ebeveynler için bence...
En derin duyguları dahi başarılı bir şekilde hissettiren usta çizimler, renklerin harmonisi, eğlenceli içerik ve doğru sözcük seçimleri... Doğrusu bu kitabı çok beğendim.
#gergedanlarkrepyemez