"Küçükken yatağımdan her kalkışımda, yerdeki yastık ve minderleri görerek annemin dağınıklığından dolayı söylenip dururdum. Büyüdüm, evlendim ve 'nur topu' gibi bir erkek çocuk sahibi oldum. Oğlum da herhalde bana benzemiş olmalı ki, geceleri kıpır kıpır dönüyor ve ikide bir yatağından düşüyor.Ve şimdi ben, rahmetli anacığıma fatihalar okuyarak, yavrumun düşebileceği yerlere minderler seriyorum."
Bu küçük hikayede bile insanın içini titretip durgunlaştırabiliyorsa her hikayeyi ayrı bir tebessümle okutmayi başarıyorsa bu hikayeler gerçekten"Hayatın içinden'dir" diye düşünmüştüm ki öyle de oldu. Yaşanmışlıklarla dolu hayat hikayeleri beni çok etkiledi.
İnsanın okurken hayatın icin bir hikayeden beklenen mesaj eğer bir çırpıda veriliyor ve kalpleri yumuşatırken, gönül pusulalarını manevi güzelliklere çeviriyorsa herkesin okuması gerekli diyebiliyorum.