Bu incelemeyi evvelde yazmıştım.
Bazı kitapları kütüphanenin hiçbir rafında bırakamazsınız. Bazı kitapların yeri ceketinizin iç cebidir. Elinizden düşmez. Dostunuz, yoldaşınız, dert ortağınız olur. Çekincenize tercüman olur. "Bu ses öyle benim öyle yabancı" demiş ya Sezai Karakoç ya da Necip Fazıl'ın deyimiyle;
"Ezelden aşinanızım" işte tam olarak böyle bir kitap; 'Her Şey İçin Çok Geç'. Sözlerime son verirken Bülent Parlak ağabeyin 'Ne Çok Hiçbir Şey Yok' şiirine yer vermeliyim:
"Kalkıp bir yere gideyim
Kalkıp nereye gideyim?"
..
Derdi olanlar için ders niteliğinde bir kitap olmakla birlikte, dertsizlere ters gelebilir. Tavsiye eder, samimiyetle öneririm.
..
Bu arada Berat kandiliniz de mübarek ola!