Hümanizm deyince ilk akla gelen olgulardan biri, 14. ve 15. yüzyıllardan önce İtalya’da belirip kısa bir zaman içinde hemen hemen tüm Avrupa’ya yayılan, klasik kültüre dayalı ve bu kültürün özdeğerlerini günün koşulları içinde yeniden yaşatmayı amaç edinen kültür akımıdır. Bilindiği gibi, bu yeni kültür ortamının, Rönesans’ın hazırlanışında büyük etkisi olmuştur. 15. yüzyıl hümanizmi, öncelikle klasik kültürü temsil eden metinleri araştırmaya, onları günışığına çıkarmaya yönelik bir filoloji hareketi görünümünde olmakla beraber, daha derin bir bakışla bu hareketin, aynı zamanda, klasik kültürün insan ve evren anlayışından esinlenerek ortaçağa göre yeni bir insan anlayışını içeren bir genel düşün akımına yol açtığının da farkına varılır. "Bu kitapta okuyucu düzgün bir dille, günlük kullanışlarından uzaklaşmadan yazılmış ilgi çekici bilgilerle, derin analiz ve sentezlerle karşılaşacaktır."