Okuduğum dördüncü Sezai Karakoç kitabı, "İnsanlığın Dirilişi"oldu.Diğerlerine nazaran daha zor bir kitap diyebilirim.Zorluğundan kasıt ,sindire sindire acele etmeden; anlayarak ve yorumlayarak ilerlenmesi gereken bir eser olması..Çünkü Karakoç sadece bir şair değil ,düşünce ve fikir yazarı..Çok Değerli fikirleri , yapıcı ve önemli yorumlari olan,Müslüman kimliğinin asıl olması gerektiği gibi yansıtan, bir aktivistten bahsediyoruz..
Konumuz yine diriliş..İnsanlığın dirilişi..Ağırlıklı olarak, rönesans Sonrası avrupanın kaybolan değerleri ,bu çöküşün altında ezilerek benliğini yitirmesini konu alıyor.Biz de batıyı örnek almaya devam edersek,aynı sonun kaçınılmaz olduğunu dile getiriliyor.
Sahip olduğumuz değerlere gereken önemi verip, sadakatli davranırsak,sönmüş olan ateşimizi yani toplumumuzu ,yeniden alevlendirebilecegimizden bahsediyor Üstâd Sezai Karakoç.
Bu diriliş gerçekleşirken; sanattan,okumaktan,araştırmaktan,yazmaktan,sinemadan,mimariden ,müzikten ve aklınıza gelebilecek her türlü kültür aktivitesinden yararlanarak ,onlara çok iyi hakim olarak ,ve geçmişin tecrübelerinden ,kültürlerinden faydalanarak istediğimiz noktaya gelebileceğimizi,işte o zaman gerçek bir diriliş insanı olacağımızı söylüyor.
Okuduğuduğunuzda şaşıracağınız çok şey var.Bunlardan bir tanesi dünyaca ünlü isimlerin idealizmleri hakkında tek tek bilgi sahibi olması,kıyaslama yapıp karşılaştırması.Bir adamın herşeyden mi haberi olur diyorsunuz.Dolu dolu bir yazar oldugunu bir kere daha görmüş olacaksınız.
Velhasılı okuyun,Üstâd'ı anlayan bir okur olmanız dileğiyle..Keyifli okumalara..
