Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslam'ın Vadettikleri

Roger Garaudy

İslam'ın Vadettikleri Gönderileri

İslam'ın Vadettikleri kitaplarını, İslam'ın Vadettikleri sözleri ve alıntılarını, İslam'ın Vadettikleri yazarlarını, İslam'ın Vadettikleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü hürriyet ne inkardır, ne de inziva, sadece ilahi iradenin yerine getirilmesidir.
232 syf.
8/10 puan verdi
·
50 günde okudu
Yazar batının bağrından çıkıp sonra Müslüman olmuş bir yazar dolayısıyla da onun gözünden bakmak daha farklı bakış açıları kazandırıyor. Tabi bu kitabı okuduktan sonra kendinize bile batının gözüyle baktığınızı fark edip silkeleniyorsunuz. Doğu Batı ayrımının bile Batı ya göre yapılıp şekillendirildiğini düşünürsek kesinlikle bu kitap bazı bilinçli bakışlar için önemliydi. Fakat kitapta çok dikkatimi çeken bir noktada yazarın Osmanlı'ya neredeyse hiç değinmeyişi, bu konu da beni epey düşündüren bir konu oldu.
İslam'ın Vadettikleri
İslam'ın VadettikleriRoger Garaudy · Tredition Gmbh · 2018902 okunma
Reklam
- " (...) Allah ile münasebetinin dışında, algılanan veya tasavvur edilen her şey gerçek dışıdır..."
Timaş Yayınları
Binlerce yıllık bir perspektiften bakıldığında apaçık görülür ki Batı, insanlık tarihinin en büyük canisidir.
İslam'da bütün sanatlar insanı camiye, camininse ibadete götürdüğü söylenir. Cami, bu taştan dua, İslam toplumunun bütün faaliyetlerinin ışıldadığı bu merkez, bütün sanatların odak noktasıdır.
Sayfa 153 - TimaşKitabı okuyor
"Bu öylesine apaçık bir gerçektir ki, aşk edebiyatı, başka yerlerde olduğu gibi Batı' da da , büyük ölçüde evlilik dışı aşkı ele alır."
Reklam
"Binlerce yıllık bir perspektiften bakıldığında apaçık görülür ki Batı , insanlık tarihinin en büyük canisidir."
%33 (80/240)
·
Puan vermedi
Roger Garaudy, bu sene okumayı hedeflediğim yazarlardan biri ve en çok istediğimdi. Bir kitabını okudum ve inanılmaz keyif aldım sonrasında aynı hevesle bu kitaba başladım ama... Güzel ve yararlı bir kitap olduğunu anlayacak kadar okudum, fakat konu hakkındaki bilgi eksikliğimden dolayı yarım bırakıyorum. Çok fazla alt yapı gerektirdiğini düşünüyorum. Bir gün eksikliklerimi tamamlayıp tekrar okurum inşallah
İslam'ın Vadettikleri
İslam'ın VadettikleriRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018902 okunma
Peygamber Hz.Muhammed hiçbir zaman yeni bir din tebliğ ettiğini iddia etmemiş, aksine o, sadece Hz. İbrahim'in modelini verdiği o imanı, o Allah inancını, yeniden arı ve duru hâliyle sunduğunu belirtmiştir.
Sayfa 28
Allah hakkındaki her türlü tefekkürün anahtarı belki de işte buradadır: İnsanın kendisinin bizzat yaratamadığı şeyler üzerinde tefekküründe
Reklam
İslam ilminin tarihte neler ortaya koyduğuna bakmakla yetinmeyip de asıl onun ruhunu kavrayabilirsek, o anlayış, şu an maruz kaldığımız "bilimcilikten yakamızı kurtarmamıza da yardım edebilir. "Bilimcilik, bilimi bilgelikten (yani gayeler üzerinde tefekkür etme vasıtalarının tanziminden) koparmıştır.
Seyehat etmek için ne çok sebebimiz var:)
Müslüman coğrafyacılar, Hz. Peygamber'in sevgili bir sahabisi olan İbn Sadî'nin şu sözünü sık sık yâd ederler: "Ruhlara işleyecek en anlamlı öğüt: Cihanın bilinmedik yörelerini gezip görmek ve engin denizlerde gelgitleri seyretmektir"
İbn Haldun'un İslâmî ve ilmî bakış açısına göre tarih, sadece sapmalardan, şartlardan ve sebeplerden, patlamalar ve geçmişten oluşmaz; aynı zamanda insanî projelerden ve kısmi gayelerden, ilâhî çağrı ve canlanmalardan, bazen zayıflayan, bazen şehitler veren veya zafere eren inançtan meydana gelir. Bütünlüğü içinde tarih işte budur, çünkü insan böyledir.
İslâm tıbbı, 8. yüzyılın ortasından itibaren bütün geçmişin mirasçısı olur. Üçüncü yüzyılın sonunda Hint, İran ve Mısır'ın hekimleri Cündişapur'da toplanır. Mezopotamyadaki Urfa mektebi kapandığında, 489'dan sonra tabiplere orada kucak açılır. Atina okulunun son bilgin ve filozofları da, 529'da İmparator Jüstinyen tarafından kovulduklarında oraya sığınırlar. Hint tıbbı oraya 6. yüzyılda, sokulur. Cündişapur ve İskenderiye ile birlikte İslâm, tıbbın iki ana merkezini sinesinde toplar. Hıristiyan din otoriteleri tıbbın gelişimini engellemişlerdi. Papa 3. İnosan (İnnocent III), 1215'deki (İtalyada) Latran Konsilinde şu yasaklama kararını bile aldırmıştı: "Muayeneden önce günah çıkarmamış bir hastayı tedavi eden her doktor afo- rozla cezalandırılacaktır. Çünkü hastalık günahtan ileri gelir.
Ayrıca moralin beden üzerindeki etkisi de dikkate alınmıştı. Nitekim İbn Sina şöyle yazıyordu: "Bilmeliyiz ki en iyi ve en etkili tedavi usullerinden biri, hastanın zihin ve moral gücünü artırmak, onu mücadele etmeye teşvik etmek, etrafında hoş bir ortam oluşturmak, kendisine güzel müzik dinletmek ve hoşlandığı kimselerle temas kurmasını sağlamaktır."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.