Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı Gönderileri
Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı kitaplarını, Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı sözleri ve alıntılarını, Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı yazarlarını, Kısa 20. Yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek başına yöneten ve yerinden edilemez bir partiyi temel alan her rejimde diktatörlük imkanı üstü kapalı biçimde vardır. Lenin'in Bolşeviklerinin merkezileştirilmiş hiyerarşik yapısını temel alan bir parti örgütlenmesinde bu bir ihtimal haline gelir... Komünist siyasal sistemleri kalıtsal olmayan monarşilere dönüştüren Josef Stalin idi... Monarşiyle benzerlik, bu türden bazı devletlerde yönetimin kalıtsal yolla el değiştirmesi eğiliminde de görülür. Kuzey Kore ve Romanya bu konuda iki örnektir. Böyle bir gelişme erken sosyalistler ve komünistler için bütünüyle saçma ve anlamsızdır.
Bu arada, kuşkusuz, tarımsal Avrupa'nın köylüleri de toprağı işlemeyi bıraktılar. 1980'lerde kıtanın doğu ve güneydoğusunda köylü tarımının kadim kalelerinde bile çiftçilikle uğraşanlar işgücünün üçte birinden fazla değildi (Romanya, Polonya, Yugoslavya, Yunanistan) ve bu oran bazılarında, örneğin Bulgaristan'da (1985te %16,5) önemli ölçüde azdı. Ancak Avrupa ve Ortadoğu yöresinde sadece bir köylü kalesi kaldı: Türkiye. Burada koylülük zayıfladı, ancak 1980'lerin ortasında hala mutlak bir çoğunluk olmaya devam ediyordu.
Afganistan'da ABD, anti-komünist kabile gerillalarına büyük miktarda omuzdan atılan "Stinger" uçaksavar füzeleri ve fırlatıcı dağıtmıştı. Haklı olarak bunun, Sovyet hava kontrolunu dengeleyeceğini hesaplıyorlardı. Ruslar geri çekildiklerinde savaş hicbir şey olmamış gibi devam etti. Uçaklar olmasa da, kabile üyeleri artan Stinger talebinden bu kez kendileri için yararlanıyor, füzeleri uluslararası silah pazarında kârlı fiyatlarla satıyorlardı. Çaresiz kalan ABD, parça başına 100.000 dolar ödeyerek füzeleri geri almayı önerdi ve görülmemiş bir başarısızlığa uğradı. Goethe'nin büyucü çırağının haykırdığı gibi: "Çağırdığım hayaletlerden şimdi kurtulamıyorum."
“Hamile bir köylü kızının karnına bir süngü saplamayı akıllarından bile geçiremeyen yumuşak huylu genç erkekler, Londra ya da Berlin üzerine yüksek patlayıcıları veya Nagazaki üzerine nükleer bombayı rahatça bırakabildiler.”
1937'de Hollywood 567 filme ulaştı. Bu sayı ile SSCB'nin 1938'de ürettiğini iddia ettiği 41 film arasındaki fark, kapitalizmin hegemonik kapasitesi ile bürokratikleşmiş sosyalizm arasındaki farkı ortaya koyar.
Nazi ırkçılığı hoşgörünün hala varlığını sürdürdüğü çeşitli yerlere dağılan Yahudi ve solcu bilim insanlarının kitle halinde göç etmesine yol açtı.Nazilerin entelektüel özgürlüğe duydukları düşmanlık Alman üniversitelerindeki öğretim görevlilerinin yaklaşık üçte birini hemen temizledi."Modernist" kültüre karşı girişilen saldırılar ,Yahudi kitaplarının ya da diğer istenmeyen kitapların alenen ateşe verilmesi neredeyse Hitler hükümeti gelir gelmez başladı.
(1933 Reichstag yangını)
Hitler'in iktidara gelmesinden bir ay sonra, Berlin'deki Alman parlomento binası gizemli bir şekilde ateşe verildi.Nazi hükümeti hemen Komünist Partisi'ni suçladı ve fırsattan yararlanarak partiyi kapattı.
Büyük Çöküş hala çoğunluğu kırsal olan Brezilyalılar için 1980'lerin ekonomik felaketlerinden çok daha katlanılabilirdi.Bunun sebebi yoksul halkın bir ekonomiden elde edebileceği şeye dair beklentilerinin hala aşırı derecede mütevazı olmasıydı.
1990'da bir İtalyan politikacı tarafından açığa çıkarıldıktan sonra Gladio (kılıç) olarak bilinen gizli anti-komünist silahlı güç, bir Sovyet işgalinin gerçekleşmesi halinde çeşitli Avrupa ülkelerinde direnişi sürdürmek için 1949'da kuruldu. Bu örgütün üyelerinin silahlarını ve ücretlerini ABD, eğitimlerini CIA ile İngiliz gizli ve özel güçleri sağlıyordu.
Mussolini kendi yerli filozofu Giovanni Gentile'ye rahatlıkla yol verebiliyordu ve Hitler filozof Heidegger'in desteğinin muhtemelen farkında bile değildi ya da önemsemiyordu.
1920'lerin başında bir Rus ekonomisti N. D. Kondratiev, 18. yüzyılın sonundan itibaren elli ile altmış yıllık bir dizi "uzun dalga"nın içinden geçen bir ekonomik gelişme modeli oluşturdu. Kondratiev tam zamanında dünya ekonomisinin uzun dalgasının inişe geçtiği sonucuna vardı. Haklıydı.
"Bizler, yalan, beceri ya da şans sayesinde asla dibe vurmamış olanlarız. Gorgon'un yüzünü görenler geri dönmediler ya da döndüklerinde tek bir söz söylemediler." Primo Levi (yazar, İtalya).
Fransa başbakanı · Daladier'nin Fransa'nın müttefiki olan bir ülkenin yaşamına son veren anlasmayı imzalayıp Paris'e döndüğünde ıslıklanmayı beklediği, ama büyük bir coşkuyla karşılanınca kendi kendine "Bande de cons" (Met.Fr. Sahtekarlar gurubu) diye homurdandığı söylenir.