Mihail Bulgakov'un "Köpek Kalbi" adlı romanı, Sovyet dönemi Rusya'sında geçen, kara mizah öğeleri taşıyan bir eserdir. Roman, Moskova'da yaşayan cerrah Filip Filipoviç'in, öldürülen bir sokak köpeğinin kalbini bir profesöre nakletmesi sonucu, köpeğin insana dönüşmesi ve sonrasında ortaya çıkan olayları konu alır.
Bulgakov, toplumda meydana gelen değişimleri, insanların bilinçaltındaki dürtüleri ve ideolojik baskıyı, romanda sıradışı bir yolla ele alıyor. Roman, karanlık bir mizah anlayışı ile yazılmıştır ve zaman zaman okuyucuya rahatsız edici bir etki bırakabilir.
Bununla birlikte, "Köpek Kalbi" üstün bir edebi yetenekle kaleme alınmış bir eserdir. Bulgakov'un tarzı, karakterlerin derinlikli tasvirleri ve ince mizah anlayışı, romanın önemli özelliklerindendir.
"Köpek Kalbi", insan doğasının karmaşıklığını ve toplumsal yapıdaki çelişkileri sorgulayan bir eserdir. Eğer edebi kalitesi yüksek, sıradışı bir roman okumak istiyorsanız, "Köpek Kalbi"ni okumanızı şiddetle tavsiye ederim.