Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahremiyetinin Tahribi; Türk Romanında Çok Evlilik ve Metres (1870-1923)

Çetin Arslan
5/10
1 Kişi
1
Okunma
Beğeni
394
Görüntülenme
Romanın Türk edebiyatında tanınmaya başladığı yıllar, Osmanlı Devleti’nin dağılma dönemine rastlar. Böyle dönemlerde devlet beka mücadelesi verirken mensupları kendi gelecekleri için endişeli bir bekleyişe dururlar. Bu bekleyiş üretimin bitişi anlamına geldiği için bir durağanlığı da ifade eder. Yıkılış psikolojisi, geri kalmışlık ezikliği yabancı kültürlere karşı bireyi ve devleti dirençsiz hâle getirir. Bu, öz kültürüne karşı güvenin zedelenmesi neticesini doğurur. Sonuçta dış etki en derin bir şekilde hissedilir. Bilindiği gibi roman önce çeviriler yoluyla Türk okuyucusuyla tanışır. Taklit sadece yapısal olarak romanın unsurlarının alınması şeklinde görülmez. Aynı zamanda konu ve temaların da olduğu gibi alınmasına ve öyle işlenmesine sebep olur. Aldatma gibi Osmanlı-İslam ahlakının kabul edemeyeceği bir meselenin romanlarımızda görülmesi Batı romanından gelen, özellikle Fransız romanı, tematik etkinin işaretidir. Esasen roman, toplumun ve bireyin eğitimi noktasında çok etkili işlev görecekken, Tanzimat romancıları bunu fark eder, doğru kanalize edilememesiyle birlikte ilk dönem romancılarının başat konusu olan yanlış Batılılaşmaya yönelir. Bu yönelişle birlikte Osmanlı toplumu için yabancı olan veya çok küçük bir kesimin yaşam alanında bulunan eğlence hayatı, metres ve aldatma gibi konular kamuoyunda gündeme gelir. Yerli hayatın yansıması olan romanlardan ziyade, topluma yeni ve yabancı bir hayatı dayatan romanlar egemenlik alanlarını genişletir. Türk romanının tam anlamıyla yerli hayatın bir yansıması olduğunu söylemek, romanın ana vatanı olan Avrupa’daki gelişimine çok benzemeyen bir süreç olduğu için, zordur. Osmanlı-Türk toplumunda aile kurumunda mahremiyet ilkesi egemendir. Dışa kapalı içe açık bir yapı olan ailede kuşkusuz aşk, kıskançlık, aldatma ve kavga gibi hususlar olması normaldir. Osmanlı toplumunda aile içinde yaşanan bu tür olayların dışa aksetmesi haremlik selamlık uygulaması nedeniyle neredeyse imkânsızdır. Romancılar aile mahremiyetine değişik yollarla girerek bu katı yapıyı kırmaya çalışırlar. Bunda yukarıda da ifade edildiği gibi romanın yapısal/teknik unsurlarıyla içerik unsurlarının ayrılamaması etkilidir.
Yazar:
Çetin Arslan
Çetin Arslan
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 53 dk.Sayfa Sayısı: 384Basım Tarihi: Ekim 2020Yayınevi: Hece Yayınları
ISBN: 9786057547750Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
384 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
“Mahremiyetin Tahribi: Türk Romanında Çok Evlilik ve Metres (1870-1923)”, çok eşli evliliğin yanında aldatma/aldatılma, metres ve boşanma konularını ele almaktadır. Kitapta çok eşlilik, çok eşliliğin tarihsel serüveni ve dinlerin çok eşliliğe bakışı irdelenmektedir. Osmanlı’da yasal eş olarak görülen odalıklar meselesi de yazarın ele aldığı bir başka konudur. Odalıkla evlenmek konusu çok eşlilik kavramı içinde değerlendirilmiştir. Son bölümde ele alınan boşanma konusu ise romanlara konu olma şekli ile bir kurgu içerisinde okuyucuya aktarılmıştır. Çetin Arslan’ın onlarca Türk romanından derleyip harmanladığı “Mahremiyetin Tahribi: Türk Romanında Çok Evlilik ve Metres (1870-1923)” kitabı, Osmanlı’nın aile kurumuna bakış açısını gösteren bir eser olarak da değerlendirilebilir.
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.