Nietzsche Gönderileri
Nietzsche kitaplarını, Nietzsche sözleri ve alıntılarını, Nietzsche yazarlarını, Nietzsche yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Eğer bir insan kaygılı durumdayken varlığının durumu tam bir yalnızlığa doğru ilerleyen türden bir sorumluluğun içine fırlatılıp atılmışlıktır; bu kimse artık duyunç acısı çekmez, ne de pişmanlık hisseder, ne de kendini kurtarmayı düşünür.”
Epos Yayınları
O halde şeyler imgeleyen midir?
Hiçbir şey yoktur, hiçbir şeyin varlığı yoktur, her şey olacaktır, yani: Her şey imgedir.
Epos Yayınları
Böyle bir sözünü hatırlamıyorum umarım doğrudur
Nietzsche diyor ki: “İnsan bütün öteki hayvanlara bakıldığında bir tür olarak gelişme göstermiyor. Hayvan ve bitki dünyasının tümü alt düzeydekilerin yanından üst düzeydekilerin yanına çıkmıyor da her şey aynı anda oluyor ve birbirinin üstüne çıkıyor ve karman çorman bir biçimde ve de birbirlerine karşın oluyor.”
Epos Yayınları
Ya çeviri hatası ya da yazarın aptallığı
Nietzsche genel olarak bilindiği üzere, ateist olduğunu tutkulu bir biçimde belirtir.
Epos Yayınları
“İnsanın yeni koşullara uyum sağlaması gerekir, tıpkı bir depremin yeryüzü biçimlerinin eski sınırlarım ve konturlarını değiştirdiği sırada uyum sağladığı gibi.”
Epos Yayınları
“İnsanın özü - diyor Heidegger -, yalnızca existencia’sıyla tanır kendisini, olduğu şey olup olmayacağı olanağından.”
Sayfa 125Kitabı okudu
"İç dünyaya kaçış” trajikomik bir çıkmaz sokaktır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Nietzsche enerjik bir biçimde bütün epistemolojisinin merkezine kuram ve pratiği yerleştirmektedir. Nietzsche burada da bütün çağdaşlarından önce ve köklü bir biçimde agnostisizminin ve ondan süzülen göreceliğin her türlü sonucunu çıkarır; bireyin (türün değil) biyolojik olarak ayakta kalmasını sağlayan yararlı şeyler dışında kalan gerçekliğin her türlü ölçütünü savuşturur ve bununla emperyalist dönem pragmatizminin önemli bir öncüsü olur. “Ana konu her zaman unutuldu - diye yazıyor: Filozof neden bilmek ister? ‘Görünüş’e karşılık ‘gerçekliğe’ neden daha çok değer verir? Bu değerlendirme bütün cogito ergo sum'dan daha eskidir: Hattâ mantıksal süreci varsaydığımızda bile onun içinde bir şey var, bunu olumlayan, karşıtını ise yadsıyan. Bu öncelik nereden geliyor? Bütün filozoflar doğruya ve iyiye neden değer verildiğini açıklamayı unutmuş ve onun karşıtını hiç kimse denememiş. Yanıt: Doğru daha yararlıdır (organizmayı daha iyi ayakta tutar) -ama kendi başına daha hoş değildir. Daha hemen başlangıçta organizmayı bir bütün olarak bulmakta oluşumuz yeterlidir, ‘amaçları’ vardır, konuşur- demek ki değerlendirir.”
Sayfa 99Kitabı okudu
Ahlâkın soy kütüğü
“Olgulara boyun eğelim: Halk kazandı - ya da ‘köleler’ ya da ‘süprüntü yığını’ ya da ‘sürü’ ya da Sizin hoşunuza gidecek biçimde söyleyelim... ‘Beyler’ saf dışı oldu... sıradan insanın etiği kazandı... İnsan türünün ‘selâmeti’ (yani ‘beylerden’ kurtuluşu) sağ salim ilerlemekte; her şey göz göre göre, Hıristiyanlaşıyor ya da süprüntüleşiyor (bunlar sözcüklere bağlı bir şey değil!). Bu zehirlenme insanlığın bütün bedenini sarıyor, önüne geçilemez gibi görünüyor...”
Sayfa 36Kitabı okudu
Şimdi artık ilgili her kişi için şu soru çıkar ortaya: Yaşamı nasıl anlam kazanabilecektir? Fetişize dünyada yaşayan insan ne denli dallı budaklı, ne denli derinlere işleyen insan ilişkilerine sahipse de, yaşamının da – bilinçli olarak – , insan dostlarına, toplum yaşamına o denli zengin, o denli içerik dolu ve o denli özlü bağlantılarla bağlı
“Kendi özgürlüğümü istediğimde başkalarınınkini de istemek benim için zorunluluktur; kendi özgürlüğümü amaç edinemem, eğer başkalarınınkini de amaç edinmemişsem.”
Sayfa 133Kitabı okudu
İçindekileri de sileydik
“Gerçek dünyayı sildik: Geride hangi dünya kaldı? Görünüşteki dünya mı? ... Ama hayır! Gerçek dünyayla görünüştekini de sildik.”
Sayfa 93Kitabı okudu