Ölüm ve Korku Günleri yorumları ve incelemelerini, Ölüm ve Korku Günleri kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ölüm ve Korku Günleri puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Emir

@Aksarayi

24 Ocak 2022 15:40

176 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

14 günde okudu

Ölüm ve Korku Günleri, İkinci Dünya Savaşı'nın oluşturduğu ortamı, duyguları, insanların dünyaya bakışlarının ortaya konulduğu bir eserdir. Cengiz Dağcı'yı ilk defa okudum. Ancak şunu belirtmeliyim ki bu eserin, Cengiz Dağcı'nın herkes tarafından okunması gereklidir. Özellikle yakın geçmişimizi anlatması ve ruh tahlilleri, betimlemeleri oldukça iyi. Eserde bir Varşovalı bir kadın üzerinden gelişmeleri aktaran Dağcı, o dönemin Alman profilini, Sovyet profilini, insanların birbirlerine karşı olan ilişkilerini detaylı olarak anlatmıştır.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Sezgi

@Sezgi

01 Kasım 2017 16:20

176 syf.

7/10 puan verdi

Ölüm ve Korku Günleri; Teresa isimli bir genç kızın 2.Dünya Savaşı sırasında Varşova'da yaşadıklarını anlatıyor. Aslında bu kitapta Cengiz Dağcı'nın tarzını biraz değiştirmiş. Konunun Kırım olmamasından değil soğuk Albert Camus etkisinden bahsediyorum. Bilindiği üzere Camus'nun Veba'sı da büyük bir meseleyi anlatmasına rağmen sade, soğuk, boğucu bir atmosferde geçiyor. Bu kitapta da aynı bu atmosferi yakaladım ben. Birçok şeyin olduğu ama hiçbir şey olmuyormuş gibi hissettiren bir mesafe vardı hikayeyle okuyucu arasında. Bir savaş tasvirini vurucu yapmaktan ziyade Teresa'nın hayatından birkaç noktayı yakalayabileceğiniz kadar dahil etmiş yazar okuyucuyu. Kitabın sonlarına doğru gelen Asya karakteri ise olayı bambaşka bir boyuta taşıdı ve psikolojik tanımların devreye girebileceği bir aşk izledik. Belki de bu soğuk ve mesafeli kitap, bir zamanlar bir toplumun yaşadığı büyük meseleyi herhangi biri üzerinden anlatarak herkesin başına gelebileceği mesajını vermek istiyordur.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Reklam

Yıldız Taşdemir

@Yldztsdmr

03 Mayıs 2020 09:11

176 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Cengiz Dağcı’nın savaş temasıyla yol almasına alıştım ama bu kitabı pek sevmedim. Bitmek bilmedi denilecek türden değil ama hep merakla güzel yahut güçlü bir şeylerin gelişmesini bekledim... Karakterleri çok sahiplenemedim. Galiba sevemedim de. Şehir kasvet,ev kasvet,ruhlar desen cabası. Yaşamda hiç mi tutkulu bir şey olmaz yahut güçlü bir duygu-düşünce...İlla güzel ve iyi olmak zorunda değil, insan varlığı büyük sancılardan geçerek yaşama katar. Burada yaşama bir katılmışlık yok hep kıyıda...

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Okuyan Seyyah

@OkuyanSeyyah

10 Ağustos 2018 02:52

Edebiyat

176 syf.

7/10 puan verdi

Bu Kez Psikolojik!

Nasıl da içine çekiyor anlatımları Cengiz Dağcı’nın. Karakterlere bağlanıyorsunuz adeta. Bunu tüm romanlarında hissediyorsunuz. Bu kez dağ psikolojik bir romanla çıktı karşıma. Savaşın içinde ama diğer romanlardaki gibi savaşın ta kendisi değilde geri plandakiler ve psikolojiler ile ilgili bir yapıt. Terasa Zaromb’un savaş dönemindeki yaşadığı çıkmazlar. Yine etkileyici bir yapıt. Yine Cengiz Dağcı.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Lev Nikolayevich Myshkin

@satirlardaki_dunya

11 Ocak 2019 10:21

176 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

1 saatte okudu

Polonya, İkinci Dünya Savaşı'nda Alman işgali altındadır. Ancak Ruslar da, diğer taraftan Polonya içlerine doğru ilerleyerek Almanları buradan çıkarmak niyetindedirler. Polonyalı millî direnişçiler Varşova'da Ruslar yaklaşırken, Almanlara karşı bir ayaklanma tertiplerler. Cengiz Dağcı kendisinin de şahit olduğu bu kanlı ayaklanma günlerini, babasını Birinci Dünya Savaşı'nda kaybetmiş, yirmi altı yaşındaki Teresa Zaromb'un gözünden aktarır. Teresa, ölüm ve korkunun hüküm sürdüğü bu günlerde bütün sevdiklerini kaybeder. Ancak talih onu, Asya adında, Almanlara hiç benzemeyen, Polonyalılara esir düşmüş bir Alman askeriyle karşılaştırır. Savaşın yol açtığı yıkımlar, sefaletler, açlıklar ve sevilenlerin bir bir kaybedilmesi... Böyle bir ortamda yaşama umudunu diri tutacak olan nedir? Vatan sevgisi mi? Aşk mı? Yoksa günden güne örselenen insanlık mı? Eser sonrası aklımıza gelen bu soru karşısında inanın bunca acı ile ben karşılaşsam bırakın diri tutacak etkenlerden birini seçmeyi kalır mı bu umut kalır mı idi bilmiyorum. İlk defa okuduğum Cengiz Dağcı'nin bu eseri ile o dönemin yaşanan hüzünleri bir nebze de empati yaparak ben de hissettim. Sizlere de tavsiye ederim Dipnot; Unutmayın ki zulüm karşısında dili,dini,ırkı ne olursa olsun dökülen gözyaşı dili mazlumlarda birdir

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Halit aslan

@uzakk

21 Kasım 2022 18:41

Edebiyat

176 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Aşk ile tutunmak

Sürgün bir yazarın bir halkın var olma mücadelesini neredeyse tüm eserlerinde yansıtıyor oluşu Dağcıyı diğer yazarlardan ayıran bir özelliktir. Ölüm ve korku günleri Dağcının Polonya’nın bağımsızlığında yaşanılan savaşı hayatımın aşkı dediği Regina hanım ekseninde anlattığı etkili bir roman Dağcı Bir milletin sözcülüğünü yapmış Tatar halkının acılarını tüm dünyaya duyurmuştur.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Reklam

Halit Aslan

@Sonsuzlukkkkkk

29 Ocak 12:27

176 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Aşk ile tutunmak Sürgün bir yazarın bir halkın var olma mücadelesini neredeyse tüm eserlerinde yansıtıyor oluşu Dağcıyı diğer yazarlardan ayıran bir özelliktir. Ölüm ve korku günleri Dağcının Polonya’nın bağımsızlığında yaşanılan savaşı hayatımın aşkı dediği Regina hanım ekseninde anlattığı etkili bir roman Dağcı Bir milletin sözcülüğünü yapmış Tatar halkının acılarını tüm dünyaya duyurmuştur. Halit Aslan

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

SIYABEND...

Puan vermedi

Teresa Zaromb, I. Dünya Savaşı’na gittiği Doğu Prusya’da babasının öldüğünü öğrendiğinde henüz altı yaşındadır. Tek başına yetiştirdiği kızıyla birlikte, Amerika Kızılhaç Derneği personeline yemek pişirir, diğer yandan Amerikalı Mr. Bantam ile olan gizli ilişkisi ile hayatta kalmaya çalışır. Ancak bu durum uzun sürmez. Bantam’ın aniden ortadan kaybolmasıyla maddi sıkıntıya düşen genç anne, kızını da yanına alır ve Wolomin’de hayat kadını olur. Teresa’nın baba özlemini gidermek için yaptığı bazı hareketler sonucunda onlar da burayı terk etmek zorunda kalırlar. Anne-kız yıllar içinde birçok şehri ve evi değiştirir ve tuhaf olaylar birbirini takip eder. Annesinin para kazanma ve daha iyi fırsatlara sahip olma mücadelesine tanık olmasına rağmen, Teresa’nın kalbinde sadece hiç görmediği babası vardır. Ve babası, annesine âşık olduğu yaşta tutulan Mihail, Almanların Varşova işgaline karşı kurulan yeraltı örgütünün üyelerindendir. Bir gün aniden izini kaybetmesine rağmen, hala Marshalkowski Caddesi’nde gizli Vronek grubunun propaganda kâğıtlarını taşımaya devam eder. Ne gettodan kaçmaya çalışırken sokak ortasında öldürülen Yahudiler, ne ayrım gözetmeyen baskınlar ve tutuklamalar, ne de saat sekizde başlayan sokağa çıkma yasağı umurunda değil. Hastalığıyla uzlaştırmaya çalıştığı annesini kaybetmesiyle, asla gerçekleşmeyeceğini bildiği hayallerine Sliska Caddesi’ndeki evine gömülür.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2016252 okunma

Edebiyatçı Şair

@edebiyatcisair

03 Şubat 18:20

Edebiyat

228 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Ölüm ve Korku Günleri

Romanda ele alınan konu savaş ve savaşın beraberinde getirdiği acılar, yıkımlar ve ölüm gerçeğidir. Savaşın insanların duygularında yaptığı tahribatlar ve sonuçta meydana çıkan umutsuzluk İşlenmiştir. Bazı kısımlarda romantizm etkileri görülsede eserde genel olarak realizm hakimdir. TasvirÎer gerçekçidir. Olayların gerçekçi olması ve eserin dil hususiyetleri esere akıcılık sağlamıştır. Eserde yer yer savaşın ve insanların eleştirisi yapılmıştır. Özlemler, çaresizlikler ulaşılamayan sevgiler ve ölüm yoğun olarak işlenmiş duygulardır. Teresa eserde sevgiye hasret bir tipi sembolize eder. Baba sevgisinden yoksun annesinin sevgisini onu kaybedeceği günler anlayabilen sevgisiz kalrmş bir tiptir. Savaşın Terassa üzerindeki etkileri Terassa'nın hisleri romanın genel çerçevesini oluşturmuştur diyebiliriz. Ölüm-yaşam, sevgi-nefret duyguları karşılıklı şekilde işlenmiştir. Bu duyguların karşılıklı işlenmesi savaşın, ölümün ve korkunun etkili bir biçimde aktarımını sağlamıştır. Eserin sonunda savaşın yıkımına rağmen Teressa'nın umudu, Pablowski'nin umutsuzluğu eserin bitimini oluşturmuştur. Eser ana fikir olarak; hayat yerinde kımıldamayan bir kayaya benzer. Onu devirdiğinizde artık sağlam olması mümkün değildir.

Ölüm ve Korku Günleri

Cengiz Dağcı

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

Şerife Nur Yüksel

@_1garip

23 Mart 2020 22:20

228 syf.

7/10 puan verdi

Yazar bu kez bize aynı konu ile farklı bir coğrafyadan sesleniyor. Konu mâlum Cengiz Dağcı'nın diğer kitaplarında da işlenen savaş ve yıkımlar. Coğrafya ise bu kez Kırım değil, Polonya ve Varşova. Nedendir bilmiyorum Kırım ve oradaki savaşın işlendiği kitaplarını daha çok beğenmiştim. Bu onların yanında biraz daha sönük kaldı. İşlenen konu savaş yıllarında Varşova'da yaşayan genç bir kızın yazmaya başladığı olaylar, anılar. Kitap başladığında bir sayfa daha bir fayda daha diye ilerliyor yarılafıktan sonra biraz sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Savaşın insanlardaki izleri psikolojik olarak yine harika anlatılmış. Cengiz Dağcı diğer kitaplarını da listeme eklediğim, dilini, üslubunu, konularını çok beğendiğim bir yazar. Şimdiye kadar okuduğum Korkunç Yıllar, Yurdunu Kaybeden Adam, Onlar da İnsandı, Korku ve Ölüm Günleri kitaplarını yazdığım sıra ile okumanızı öneririm. Keyifli okumalar. :)

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

Reklam

Iraz

@Iraz34

05 Ocak 2020 21:22

228 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

Beğendi

10 saatte okudu

"Harb ... Yüce bir suçtur harb. Çünkü insan ölüyor harbte. Anlıyor musun ? İnsan ölüyor. Gereksiz. Gereksiz, diyorum." Gereksizliğin içindeki Polonya... 2.Dünya Savaşı, Alman işgalindeki Varşova'da, çatışmaların arasında bir genç kız Teresa. Direnişin de içinde. Annesiyle birlikte yaşıyor. Babası bir asker ve savaşta yitip gidenlerden O da...Annesinin hikayesi ayrı bir dram. İlk bölümlerde o kısım anlatılıyor, Teresa'nın çocukluğu ki, ben o kısmı da ayrı sevdim. Alt metin 2.Dünya savaşı çarkında işleyince acı ve keder, kan ve gözyaşı bolca geçiyor okuyucuya. Cengiz Dağcı okumaya bu kitapla başladım döneme olan ilgimden ötürü. Psikolojik yönü ağır basıyor, nispeten dingin ama anlatımını da duygu geçişlerini de beğendim. Geç kaldığıma hayıflanıyorum hatta...

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

Esin özdemir

@esinyorita

09 Nisan 2020 00:46

228 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

Beğendi

Hayat sonsuzdur! Hayat sonsuzdur ! Ben ölmiyecegim. Yeniden doğmak için her akşam ufkun gerisinde batan o güneş gibi öleceksem de yeniden doğmak için öleceğim. Hayat sonsuzdur ! Hayat sonsuzdur! Perpetum mobile! Yine Cengiz Dağcı ve yine müthiş bir savaş romanı . Korkunç yıllar ını okumuştum yıllar önce. Yemek kitabı yazsa okurum dediğim yazarlarımdan biri oldu o tüyler ürperten anlatımıyla. Iyi ki dediğim kitaplardan .

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

red john

@red1453

05 Ekim 2020 23:28

İlişkiler

176 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Beğendi

1 saatte okudu

İnsanlık namına savasılıyorsa "Öyleyse ben insan değilim."

Cengiz Dagcı ile tanismama ve bu eserini okumama https://1000kitap.com/karaseyyah_ 'in etkinliği #83309920 vesile oldu. Etkinlik icin kendilerine cok tesekkür ediyorum. Eseri en iyi anlattigini düşündüğüm alıntı, " İyi ömür için yaratıldığı günden beri savaşıp duruyor insanoğlu. - Öyleyse ben insan değilim." Hikayenin kahramanı Alman işgalindeki Varşova'da, çatışmaların arasında bir genç kız Teresa. anlatıyor.Savaş ve yokluk yılları. Yemeye yemek, sokağa çıkmaya cesaret yok.Ve pek Teresa annesi le yaşıyor.Babası genç yaşta savaşta ölür.Annesi hayat kadınlığı yapmıştır.Ama onu en çok üzen annesinin bir ilişkisini ona aldırmadan kayıtsızca yataklarında devam ettirmesidir.Sadece bir gün anne-kız gibi alakalı olmuşlardır ölmeden.Bir de uzun zamandır görüsülemeyen sevgili Mihal vardır. Taresa Mihal'i ruh ilişkisinden ziyade beden ilişkisi olduğunu onu bedeninin arzuladığını fark eder.Zaten ölüsüyle karşılaşınca pek etkilenmez.Vaktini dostları Karbonski le geçirmektedir.Karbonski ona olan ilgilisini romanın sonlarında açıklar.Barikat direnişlerine şahitlik eder.İnsanların öldürülüp sokaklara atılmasına şahitlik eder.Bu kimsesizlik ve yalnızlık onu Alman 'a benzemeyen Poponyalılara esir düşmüş Asya ile yakınlaştırır.Ve arzulu şehvetli geceler yaşarlar fakat daha sonra ayrılırlar . Kitabın sonunda mahallesinden çıkarılan Terasa geçmişinin yanmasına tanıklık eder.

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

Explorateur

@nouse

23 Haziran 2020 17:18

Edebiyat

228 syf.

Puan vermedi

MUHTEŞEM ANLATIM (Yazarın daha önceki kitapları kadar olmasa da)!!!

Anlatım olarak yazarın kalemi çok güzel ve daha önce Onlarda İnsandı, O Topraklar Bizimdi eserlerini okuyunca bu biraz sönük kalıyor. Ama yine de okunması gereken bir kitaptır yazarından dolayı...

Ölüm ve Korku GünleriCengiz Dağcı · Varlık Yayınları · 1974252 okunma

Geri 1

30 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.