Böyle isyan eder Mahmud Derviş...
Düşünün 7 yaşındasınız bir sabah uyanıyorsunuz ve köyünüz siyonist güçler tarafından işgal edilmiş ailenizle birlikte evinizi ve toprağınızı terketmek zorunda kalıyorsunuz. Acıdır tabi evinizden ve toprağınızdan koparılmak. Nereye gitseniz bir fazlalıksınızdır, kök salmak isteseniz bile kök salamazsınız başka toprağa . Ne insanlar izin verir buna ne de siz izin verebilirsiniz kendinize...
Mahmud derviş,
İşgalin, zulmün, zorbalığın ne demek olduğunu, kitaplardan ve basından değil, bizzat yaşayarak öğrenmiştir.Çocukluğunda ve gençlik yıllarında tanık olduğu bu acılar, siyonistlerin baskılan ve zulümleri, kendi yurtlarında mülteci olarak yaşamaya mahkum edilmenin Filistinlilerde yarattığı burukluk.
Kamplardaki hayat, her şeye karşın tüm Filistinlilerin yüreklerinde filizlenen ve günbegün güçlenen "dönüş" umudu Mahmud Derviş'in şiirlerinde en belirgin öğeler olarak yer almıştır. Yaşadığı acıları dile getirmiştir şiirlerinde okumanızı tavsiye ederim...
Akşama sorulsa hatırlar mı bilmem
Buralara gelen, yurduna dönemeyen göçmeni?
Akşama sorulsa hatırlar mı bilmem
Kefensiz ölen göçmeni?
Ey söğüdük, ayrımında mısın bilmem?
Sıradan bir ölü gibi, üzünçlü gölgene attıkları
Bir insandır bir insan!
Ayrımında mısın bilmem?
Bende bir insanım bir insan!
Bilmem cesedimi korur musun acımasız' baykuşlardan