Önce aileleri sonra da toplum tarafından dışlanmış ve belli ki illegal uygulamaları olan bir akıl hastanesine (romanda tesis olarak geçiyor) kapatılmış iki erkeğin farklı hikayesi Özür Dileriz. Tesisten önceki hayatlarına dair anıları belirsiz olduğu için burada yaşadıkları hayatı ve gördükleri muameleyi normalleştirmişler, görevlilerden yedikleri dayakları meşru hale getirmek için bahaneler üretiyorlar kendi kendilerine. İşte bu yanlışlar icat etmeleri bir süre sonra tesiste başkan adına sürekli başkalarından özür dileyecekleri bir pozisyona sokuyor onları. Tabi ki bu özür dileme durumu, tesis kapandıktan ve dış dünyada hayatta kalmaya çalışmaya başladıktan sonra da devam ediyor. Çünkü en iyi yapabildikleri şey bu. Saklayacak bu kadar çok sırrı olan insanlar varken ve özür dileme erdemine sahip olmayan insan varken onlar da başkaları adına özür dilemeye başlıyorlar. Fakat kendi kafalarında tesiste kurdukları içsel mantık tabi ki çoğu zaman dış dünyaya uymadığından bu özür dileme durumu bir takım karmaşalara sebep oluyor.
Konusunu ilginç bulduğum, alt metninde güzel mesajları olan, çoğu zaman tuhaf ve komik, fakat bir o kadar karanlık bir kısa roman Özür Dileriz. Gerçek suçlular, bütünüyle masumlara nasıl suçluluk duygusu aşılar, onları nasıl manipüle eder, güzel bir örnek. Tavsiye ederim.
..
..
"Sizin adınıza özür diliyoruz. Anne- babalar, eşler, kardeşler, dostlar, arkadaşlar, komşular, meslektaşlar, bilip bilmeden işlediğiniz tüm suçlar için yerinize özür diliyoruz. Çekinmeden arayın.”