Hemen her dönem edebiyatçıların müdavimi olmuştur kahvehaneler. Yazarların karşılıklı fikir alıp verdiği, zaman zaman çatıştıkları, birlikte geliştikleri, bir kısım yazarın tek başına çalışma odası gibi kullandığı ya da tersine o mekanda filizlenen eserlerin birbirine dokunduğu bu mekanlar dünya edebiyatına da dönem dönem yön vermiş, sonraki kuşakları da etkilemişlerdir. Viyana’da Central Cafe, Paris’te Les Deux Magots, Kahire’de Han el-Halili, Buenos Aires’te Cafe Tortoni, St. Petersburg’da Literaturnoe Kafe, İstanbul’da Küllük, Çınaraltı, İkbal, Meserret... Şubat sayımızın dosya konusunu Dünya Edebiyatının Unutulmaz Kahvehaneleri’ne ayırdık. Güven Adıgüzel’in kaleme aldığı Mahfiller, Muhitler, Mekânlar: Edebiyat ve Kahve başlıklı dosyamız kimi artık işlevini yitirmiş, kimi yıkılmış, kimi hâlâ canlı, kimi geçmişini hatırlamayan o kahvehanelerin izini sürüyor.
Murat Can Aşlak’ın hazırladığı ve Onur Atay’ın resimlediği KararsızOkur infografiği de kapak dosyamızı destekliyor; dünyanın en etkili edebi meclislerine yuva olan kahvehaneleri, edebiyat mahfillerini bir araya getiriyor.
Ocak sayımızla birlikte dergimize yeni yazarlar katılıyor. Fatih Baha Aydın, Ömer Yalçınova, Haşim Şahin Güncel, Kaan Burak Şen Kitaplıktaki Nesneler ve Bilal Sert Sinema köşeleriyle Şubat sayımızdalar.
Gülenay Börekçi Egoist Okur’da Hintli guru Bhagwan Shree Rajneesh ve müritlerinin, belgesel dizi Wild Wild Country’e de konu olan gerçek hikâyesini yazıyor.
Murat Murat Mümkün Evrenler’de geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden, Tolkien’in “baş eleştirmeni ve çalışma arkadaşı” Christopher Tolkien’e veda ediyor. Son dönemin en çok konuşulan dizilerinden Atiye’yi de es geçmiyor.
Fatih Baha Aydın Güncel bölümünde epik bir başyapıt olarak değerlendirdiği John Milton imzalı Kayıp Cennet üzerine yazıyor.
Necip Tosun Dünya Öyküsü Kitaplığı bölümünde insanın var olma çabasını, kötülüğün kökenleri, bireyin önemi, hayvan acıları, açlık, acı, mücadele alt başlıklarıyla anlatan Rus yazar Andrey Platonov’u ve Dönüş kitabını yorumluyor.
Zeynep Merdan, Keşfsever’de Herman Melville’in kült romanı Kâtip Bartleby’den yola çıkıyor ve bir vazgeçiş sanatı olarak yorumladığı Bartleby Sendromu’nu yazıyor.
Bilal Sert Sinema köşesinde The Irishman, Marvel ve Joker filmlerinden yola çıkıp geleceğin sineması ve teknolojinin tüm olanaklarına rağmen yeni bir şey söyleyemeyen yeni nesil filmler üzerine düşünüyor.
Dürdane İsra Çınar Kurmaca bölümünde sanatçının “bir sahtekâr olarak” portresini çiziyor, sanatkârane sahtekârlık örnekleri üzerine yazıyor.
Duygu Karslı, Japon yazar Kobe Abe’nin hem dedektiflik hem de bir kendini buluş hikâyesi olarak yorumladığı Virane Harita romanını inceliyor.
Onur Atay, Çizgi Roman bölümünde dünyanın önde gelen Ortadoğu tarihçilerinden Jean-Pierre Filiu ve Fransız çizgi romancı David Beauchard’ın, üç yüz yıla dayanan Ortadoğu siyaset hikâyesini çizdikleri Sıkı Düşmanlar üzerine yazıyor.
Yağmur Dinç Yerdeniz’den bölümünde Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanının 21. baskı yılına özel olarak yayımlanan, Türkiye ve dünyadan Benim Adım Kırmızı üzerine düşünen 21 yazarı bir araya getiren Benim Adım Kırmızı Üzerine Yazılar kitabını yorumluyor.
Kitaplardan Ne Öğrendim bölümünün bu ayki konuğu oyuncu, senarist, tiyatro yazarı ve yönetmen Buğra Gülsoy.
Yayınevi Hikâyesi bu ay tarih ve araştırma üzerine yayınladığı eserlerle bu alandaki boşluğu dolduran yayınevlerinden birini sayfalarına taşıyor: Kopernik Kitap
Selahattin Yusuf Görüş Günü, Orkun Galolar Ters Karga, Halil İbrahim İzgi Adım Adım Yazılar, Salih Zengin Kipat, Suavi Kemal Yazgıç Kavram Atölyesi köşeleriyle, Selahattin Demirci çizimleriyle yinebu sayımızda.
SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Mehmet Eroğlu, Sinan Cömert, Özcan Ergüder, Fatih Muhammet Atasever, Philip Roth, Johan Huizinga kitaplarınıÖmer Yalçınova, Haşim Şahin, Doğukan İşler, Ahmet Edip Başaran, Cem Tunçer, Mehmet Hakan Kekeç yorumluyor.
SabitFikir’in kapak tasarımı Onur Aşkın’a ait. İç sayfalarımızda da çok sayıda yetenekli ve genç çizer yaratıcı tasarımlarıyla dergiyi zenginleştiriyor.
(Tanıtım Bülteninden)