Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Simülakrlar ve Simülasyon

Jean Baudrillard

Simülakrlar ve Simülasyon Sözleri ve Alıntıları

Simülakrlar ve Simülasyon sözleri ve alıntılarını, Simülakrlar ve Simülasyon kitap alıntılarını, Simülakrlar ve Simülasyon en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyin televizyon ve haber düzeyinde olup bittiği bir dünyada yaşıyoruz. Örneğin Yahudi katliamının Holocauste adlı televizyon dizisi yüzünden anlamını yitirmesi gibi, Televizyon adlı soğuk iletişim aracı bu işi o küllenmiş katletme düzeninin yerini alarak becermiştir
İletişim araçlarının iletişim değil iletişimsizlik, bir başka deyişle yalnızca iletim aracı olabileceklerini çünkü (örneğin haber düzeyinde) olayla izleyici arasındaki mesafeyi ortadan kaldırarak bir anındalık ya da doğrudan katılım izlenimi bırakan bu araçların aslında hiçbir şey iletmediklerini (Modern toplumlar bağlamında) dile getirdikten sonra günlük yaşamı yansıtmak yerine, günlük yaşamı yeniden üreten medya olmadan olay çıkmadığını (yani “medya varsa olay var”) söylemektedir. Çünkü gerçeklik, kitle ve simülasyon düzeyinde yeniden üretilebilen bir şeydir.
Reklam
Bu hipermarketlerde yalnızca ön sahne düzenlemesiyle uğraşan, yani boşalan rafları düzenlemekle, tüketicilerin açtıkları delikleri tıkamakla görevli insanlar vardır. "Self-service" olayı bu derinlikten yoksun, yani her yeri birbirine benzeyen, alıcıyla satıcıyı karşı karşıya getirmediği gibi, insanlarla şeyleri biraraya getiren mekâna bir de doğrudan güdüleme özelliği eklemektedir. Peki, ama burada kim kimi güdülüyor?
Sayfa 109 - Doğubatı YayınlarıKitabı okudu
Öyleyse etnolojinin yaşayabilmesi için nesnesinin ölmesi gerekmektedir. “Keşfedilen” nesne ölerek hem intikamını almakta hem de kendini çözmeye çalışan bilime meydan okumaktadır.
Haberin anlamla hiçbir ilişkisi yoktur. Öyleyse, haber, başka bir şey başka türlü bir işlemsel model olup, anlam ve anlam dolanımıyla bir ilişkisi yoktur. Shannon'ın ileri sürdüğü bu varsayıma göre, iletişim evreni bir araç görevi yapmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Haber, teknolojik bir araç özelliğine sahip olup, içerdiği herhangi bir anlam yoktur. Öyleyse iletişim araçlarının ürettiği haberlerin anlamları başka alanların değer yargılarıyla belirlenemez. Böyle bir anlam genetik kod tarafından üretilen koda benzemektedir, başka bir deyişle aktarılan haberden ne anlıyorsanız anlam odur. Haber böyle bir işe yaramaktadır.
Sayfa 114
İdeoloji, göstergelerin gerçekliğin üstüne yıktıkları bir suçluluk duygusundan başka bir şey değilken; simülasyon gerçekliğe kısa devre yaptırılarak, göstergeler aracılığıyla yeniden yaratılan şeydir. İdeolojik çözümlemenin amacı nesnel süreci yeniden oluşturmakken; hakikati bir simülakr şeklinde sunmaya kalkışmak sahtekârlıktan başka bir şey değildir.
Reklam
İnsanı canından bezdiren anlam ve anlamsızlık numaralarının bıkkınlık veren yinelenme sürecine bakın. İletişim diline özgü tüm düzenek ve yöntemlere bakın (ilişki kurma işlevi, yani "Beni duyuyor musunuz?", "Beni izliyor musunuz?", "Konuşsana ya!" gibi. Gönderge işlevi hattâ şiirsel işlev, anıştırma, ironi, söz oyunları, bilinçaltı bile buna dâhildir). Bunlar nedense tıpkı porno filmlerdeki cinsellik gibi hiç inandırıcı olmayan, yorgunluk emareleriyle bezeli bir müstehcenlik anlayışıyla sahneye konulmaktadırlar. İşte bu yüzden reklamın bundan böyle bir dilyetisi gibi çözümlenmesine gerek yoktur, zira artık onun yerini dilin ve görüntülerin ikizi olarak adlandırılabilecek başka bir şey almış olup, bunu ne dilbilim ne de göstergebilim çözebilir. Başka bir deyişle, bunların asıl sorunu tüm işlevleri komik derecede abartılan dilyetisinin içinde bulunduğu bu duruma aldırış etmeden gerçek anlamın nasıl oluştuğunu belirleyebilmek, yani kendileriyle alay edilen, artık meydan okuma işlevlerini yitirdiklerinden gülünçleşip kolektif bir gösteri nesnesine dönüştürülmek amacıyla "tüketilen" göstergelerden oluşan muazzam bir alana benzemektir. Tıpkı kurmaca komik porno filmlerde devasa boyutlara ulaşan anlamsız bir cinsel ilişkiye ait barok görüntülerin, tam da bu komiklikleri nedeniyle izlenerek kolektif bir gösteri nesnesine dönüştürülmesi gibi. Mermer tozuyla şahane komik şeyler üreten barok sanatın insanda orgazm duygusu yaratan heykelleriyle dinî içeriğin algılanmasını kesinlikle engellediği söylenebilir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Disneyland, "gerçek" ülkenin, "gerçek" Amerika'nın bir Disneyland gibi olduğunu gizlemeye hizmet ediyor. Bu durum, gündelik hayatın bir hapishaneye benzemediğini saklamaya çalışan bir toplumsal yapının hapishaneler inşa etmesine benzer. Disneyland'ı çevreleyen Los Angeles ve Amerika, gerçek bir evrene değil, hipergerçeklik ve simülasyon evrenine aittir. Buradaki sorun, yanıltıcı bir şekilde yeniden canlandırılan bir gerçeklikten (ideoloji) ziyade, gerçeğin gerçek gibi olmadığını gizlemek ve gerçeklik ilkesini sürdürmektir.
yörüngesel ve nükleer
Simülasyonun ulaşabileceği en üst aşamanın adı nükleer tehlikedir. Oysa yaşamın kılcal damarlarına kadar sızan caydırıcı bir sistem, insanları korkutabilmek için sahip olduğu o muazzam gücü bir gösteri nesnesine dönüştürmek zorundadır.
Sayfa 57 - doğubatıKitabı okudu
... hepimiz, kapitalist sistem içinde zevkten dört köşe bir vasiyette yaşamakta olduğumuzu söylemesi gerekirdi. Deleuze'un sunduğu arzu kavramını anlaşılmaz bir şekilde tersine çevirerek "arzu kendiliğinden devrimci ve hiç farkında olmadan ne istediği bilen", yani baskı altına alınmak ya da paranoyak ve faşist sistemlerin altına girmek isteyen bir şeydir demektir.
Sayfa 37 - Doğubatı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
. Medyayı sanki dış yörüngede, gerçeğin hipergerçeğe dönüşümünü kontrol eden bir tür genetik kodmuş gibi düşünmeliyiz. . . .
Ramses'i yok edebilmek için onu gün ışığına çıkartıp, bir müzeye yerleştirmek yeterli olmuştur. Mumyaları kemirip yok eden şey o küçük kurtçuklar değil, simgesel düzeni yer değiştirmeye zorlayan, hiçbir konuda yetkin olmayan ve kendinden önce var olmuş kültürleri çürümeye ve ölüme mahkûm etmekten başka bir şey bilmeyen, onları önce öldürüp
"Bir katliamın unutulması da katliam türünden bir şeydir."
Tanrı bile simüle edildikten, Tanrıya olan inanç, göstergelerine indirgenebildikten sonra gerisini varın siz düşünün! İşte o zaman bütün sistem yer çekiminin etkisinden kurtulmuş bir kütle, devasa bir simülakra dönüşmektedir. Bu gerçekdışı bir şey değil bir simülakr olup, gönderenden yoksun ve nerede başlayıp nerede bittiği bilinmeyen, hiçbir şeyin durduramadığı bir kapalı devre içinde, gerçeğin değil yalnızca kendi kendinin yerine geçebilen bir şeydir.
Sayfa 19
Tarihte caydırma,soyutlama,insanları birbirlerinden kopartma ve yerlerinden yurtlarından etme rolünü üstlenen ilk düzen kapitalizmdir.
doğubatıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.