Son Ada kitabını ayrı bir yere koyup hakkını vermem gerekiyor. Beni takip edenler inceleme yazmadığımı ve çok sık kitap tavsiyesinde bulunmadığımı az çok bilir. Lakin bir istina yaparak
Son Ada kitabını okumanızı hatta bununla yetinmeyip çevrenizdeki insanlara da okutmanızı ısrarla öneriyorum. Kitabı okuyanlar bu ısrarımın sebebini biliyor, okumayanlar da okuduktan sonra anlayacaklar. Lafı fazla uzatmayalım. Şimdiden hepinize keyifli okumalar.
Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.
İnsanlar yönlendirilmiş bir haber bombardımanı altında gerçeği yalandan,eğriyi doğrudan ayırt etmekte güçlük çekiyor.Zaten büyük kitleler dünü unutur,yarını ise düşünmez,sadece anı yaşarlar.Bu “an” ise iktidarların ve medyanın manipülasyonları ile oluştuğu için genellikle yanlış yorumlanır.
Birdenbire beni çok şaşırtan bir şey yaptı. Önce beni dudaklarımdan hafifçe öptü, sonra ağlamaya başladı. Dudaklarının sıcaklığı kadar, gözyaşının bir yaz yağmuru gibi boşanıvermesi de şaşırtmıştı beni.