Bugüne kadar Naziler ve toplama kampları ile ilgili pek çok kitap okudum, ancak bu kadar gerçeğini okumamıştım.
Hollandalı doktor ve psikiyatrist Eddy De Wind ve eşi Friedel'in Auschwitz kampındaki esir günlerine, ölüm kalım savaşlarına ve aşklarına tanıklık ediyoruz bu kitapla.Eddy,doktor olmasının avantajıyla tıp personelinin bir parçası olarak kamptaki sağlık ekipleriyle başa çıkmaya çalışırken ,Friedel Nazilerin etik dışı tıbbi deneylerine kafa tutar. Savaşın sonlarına doğru, Rus ordusu Nazi kamplarına doğru ilerleyince, Almanlar mahkumlarını da alarak Almanya ya dogru kacmaya başlar .Friedel bu mahkumların arasındadır .Bu kaçış toplama kampının tüm zulmünün kanıtlarını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır..Eddy ise saklanarak kampta kalır. Rus kurtarıcılara katılarak gündüzleri Nazilerin geride bıraktıkları çok hasta mahkumları ve Rus askerlerini tedavi ederken, geceleri ise öfke dolu bir enerjiyle Auschwitz deneyimlerini yazar.
Kitabın en güçlü ve diğerlerinden ayıran yanı, daha savaş devam ederken yazılmış olmasıdır. Metin değiştirilmemiş, zaman içinde zihin karışıklığıyla değişebilecek hatıralardan veya özgürlüğe kavuştuktan sonra edinilen bilgilerden etkilenmemiştir. Bu da hikayenin tamamen saf kalmasını sağlamış ve hikayeye tarihi bir değer katmıştır .
Kitapsever herkesin muhakkak okuması gerektiğini düşünüyorum
.
.
