Kalabalık kişi kadrosu, sert konusu ve zaman zaman konusu kadar sert üslupla kaleme alınmış bir üçleme: SEVİNÇ KUŞLARI
Serideki kişi sayısı zihninizi karıştıracak kadar çok olsa da romanın köşebaşlarını tutan kişiler: Zor ameliyatların adamı, şapkadan tavşan çıkaran Veysel İnan ; Bayram(lar) ; ortalıkta her zaman görünmese de nevi şahsına münhasır Naim Orhun ; makamı ve adı hep yanlış söylenen Hayri ; Hayri'nin yoldaşı Celil ; kafasını bozanlara "televizyon izlettiren" Deccal ; karanlıkların sevdalısı Zila ; İrfan...
Sanmayın ki üç romandaki toplam kişi sayısı bu kadar. Sayılamayacak kadar kişi var ve hepsi de kendine özgü kişiler, bir başka deyişle hepsi karakter...
Seride "düşmüş"ler veya "düşürülmüşler" , tıp dünyasının bayrak sallayanları , nizamı sağlamakla görevli kolluk kuvvetlerinin amirleri , yeraltı dünyasının sert "baba"ları , filler tepişirken ezilirken "çocuk"lar kol kola çıkıyor karşımıza ama içerikle ilgili daha fazla ayrıntıya girip serinin asidini kaçırmak istemem.
Sezgin Kaymaz , konuyla ilişkili şekilde sert bir dil kullanmış. Bu tercih bu kitapta çok eğreti durmuyor çünkü karakterlerin söyleyiş özelliğiyle kişilik ve yetiştikleri çevre özelliklerine uyuyor. Seriyi ara vermeksizin okursanız o zaman manzaranın rengi biraz değişebilir tabii.
Yazarımız bazı yerlerde ek fiilleri üst üste veya dil kuralları bakımından uygun olmayan yerlerde kullanmış. Bu durum romanın akıcılığını biraz sekteye uğratıyor. Sezgin Kaymaz, bu tercihiyle bir şeyi amaçlamıştır tabii , boşuna tercih etmemiştir bu durumu.
Keyifli okumalar dilerim okuyacaklara.