Ateizmin hiçte basit bir kavram olmadığını anlatıyor Eagleton bu kitabında. Her inançla ilgili bir fikrimiz olması gerektiğini savunurum hep. 18ci asırda Arnold ve postmodern dünyada Tanrı kavramının öldüğünü, yok olduğunu ilk ileri süren Nietzsche nin konuyla ilgili düşünceleri de kitapta bolca yer almaktadır. Tanrının yokluğu sonrasında kalan İnsan tedirgindir, boşluk içerisindedir ve hem hakikatı arıyor, hem de bu gerçekten sonra neye inanacağını düşünüp duruyor. Bir yaratıcının olduğuna inanmak bizi bir nevi rahatlatıyor. Bir de olmadığını düşünsek nolurdu? Tam bir boşluk.. çekilmez ve ruhumuzu bitiren bir boşluk. Nietzsche nin düşüncelerini sevdiğim halde onun İnsan ının yerinde olmak istemezdim. Kitapta din, trajedi, kültür, mit, sanat arasındaki ortak yönler kapsamlı şekilde kaleme alınmıştır. Herkese hitap eden bir kitap değil ama ben çok beğendim. Tavsiye ederim.
