Öncelikle:
Bu kitapla birlikte bilim kurgu klasiklerinin benim türüm olmadığını anlamış oldum. Daha önce Maymunlar Gezegeni’ni okumuş, onda da pek keyifli bir okuma deneyimi yaşamamıştım. Peki neden böyle diye düşündüğümde aklıma gelen cevap şu oldu: Bilim sürekli gelişen bir yapı ve bundan on yıl önce müthiş zeka ürünü gibi gelen edebi bir eser günümüzün bilimi ve onun getirdiği hayal gücüyle fazlasıyla sığ olabiliyor. Çok fazla bilim kurgu filmi izlemiş biri olarak Zaman Makinesi’ni okurken yazarın hayal gücü beni çok etkilemedi bu nedenle. Dönemine göre değerlendirilmesi gereken eserleri, dönemine göre değerlendirmemem de bunda bir etken tabii.
*
Kitap Nasıl:
Kitaba gelecek olursak zaman makinesi kullanan bir bilim insanı çok çok ileri yıllara gider. Orada bulmayı beklediği çok gelişmiş bir insanlıkken durum biraz farklı olur. Bu yolculuğu gerçekleştiren kişi de deneyimlerini belgeselvari bir yolla okuyucuya aktarır. Kitapta karakter, duygu, olay örgüsü birazcık göz ardı edilerek, daha çok geleceğin aldığı şekil okur gözünden canlandırılmaya çalışılmış. Beni en çok rahatsız eden de son bahsettiğim maddeydi zaten. Bir bütün olarak kitabı zayıf buldum.
*
Anlatım:
Çeviriden kaynaklı olabilir lakin anlatım dili de çok keskin geçişliydi. Akıcılıktan uzak ve yorucu bir anlatımdı.
*
Okumalı mısınız:
Herkese tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Bahsettiklerim sizi rahatsız etmiyorsa şans verebilirsiniz.
