Hem yeraltı edebiyatının hem de felsefi denemelerin bir araya geldiği klasik bir Sade eseri. Neden klasik Sade, sadist-mazoşist eğilimlerin vazgeçilmez unsur olduğunu ısrarla vurguladığı için. Tıpkı Sodom’da 120 Gün adlı eseri gibi. Eserin içinde denemelerini topladığı “Fransızlar! Cumhuriyetçi Olmak İçin Biraz Daha Cesaret” bölümü de mevcut. Gelgelelim, yatak odasında felsefe ne kadar uç seviyedeyse, denemeleri de bir o kadar uçuk. Cinsellik ve tanrı kavramında güçlü savunularına hak vermemek elde değil. Zira bedensel, inançsal, kültürel, düşünsel özgürlük insan tabiatında doğuştan var olmalı ve kabul edilmeli. Fakat yağmalama, cinayet, hırsızlık, kadına bakış, kadın bedenine bakış, kadın bedeninin yaş durumu gibi meselelerde filozof kimliğini bir kenara bırakıp, marjinal anarşist kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Eser üzerine söyleyenek en güzel söz: “uçlardaki düşünceler ve uygulamaları” olur sanırım. Tarihin tozlu sayfalarında göremediğimiz o eski “kirli yaşam” gerçekliğini sunması açısından kıymetlidir benim için. Çünkü insanlık tarihinde temiz bir sayfanın mümkün olması, ütopyadır ancak.