Hani çok güzel bir manzaraya baktığınızda, bir orkestrayı veya çok sevdiğiniz bir müziği dinlediğinizde bedenden uzaklaşır sadece gördüğünüz ya da duyduğunuz şey olursunuz ya işte hayatın tamamında kendinizin hiç olduğunu ve bu şekilde var olan her şeyi tüm açıklığıyla mevcut kıldığınızı düşünün. Aslında bedenden uzaklaşıp bir hiç olurken bir anda her şey olmuş olursunuz, gördüğünüz duyduğunuz dokunduğunuz her şey.. Bu kitabı okurken hiç böyle kendimden uzaklaştığımı hissettiğim bir an oldu mu merak ettim, sanırım çok mutlu olduğumda, yukarda bahsettiğim durumlarda kendimden çıktım. Ve gerçekten 'bensizlik' o boşluk, var olan şeyleri daha var kılıyor. Zen budizminde olduğu gibi 'ben' den uzaklaşma ve her şeyle bir olma durumunu günümüzde hayata uygulamak, egodan sıyrılmak ne kadar mümkün soru işareti.. Bu kitap tabi ki verdiğim bu örnekten çok daha derin ve çok farklı alanlardan zen felsefesini anlatıyor.
Byung Chul Han yine kısacık kitabında harikalar yaratmış. Kitabın tamamı bir makalenin tartışması kıvamında, kitabın ana fikri ile tüm düşünürlerin yazılarını, birbirinden farklı perspektiflerini karşılaştırmış. Böylelikle hem Hegel, Heideger, Schopenhauer, Nietzsche, Aristoteles ve daha birçok düşünürün bakış açılarına sahip oluyorsunuz hem de Zen Budizm'inin bütün bu yorumların karşısında nasıl durduğuna şahit oluyorsunuz.
Genel anlamda bu felsefeye hakim olmak, biraz da hayatta ne kadar 'Ben' olarak var olduğumuzu sorgulamak isteyenlere önereceğim bir kitap.
İyi okumalar dilerim ️