"Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları'na
Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a,
Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar'a, ölecekler ne yazık
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi 'ne
Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine
Selim Reenkarnasyon sonucu Hikmet olarak geliyor...
(İletişim yayınları)
Oğuz Atay yalnızlığın acısını karakterlerine de çektirmek istemiyor, karakterine uygun değil. Kitaplarının baş karakteri yanına kesinlikle yardımcı karakter ile konuyu işliyor. Onlara sohbet edebilecek imkan sağlıyor. Tutunamayanlar da Olric, burada Albay'ımız var.
Büyük Yürüyüş
Allah Rasulü “kuruluş”, sahabe ise “yükseliş” dönemidir. Risaletin bereketi ve sahabe olmanın feyziyle onlarca yıl, yıllara sığdı. Hicaz ve çevresi insanlığın diriliş havzası oldu. İslam önü alınamayan bir hızla yayıldı, şehirler, ülkeler İslam Devleti’ne katıldı. O günleri tahayyül edin. Sürekli yeni fetihler var. Mısır, İran ve
- " İsrail ordusuna konuşan bir haham, “Kur’an en büyük düşmanımızdır. O, Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlarla anlaşmamız nasıl mümkün olabilir ki?” demişti. Geçen asrın başlarında Libya’yı işgale hazırlanan İtalyan askerleri de marş söylerken, “Lanetli bir topluluğu yok etmek, Kur’an’ı ortadan kaldırmak için gidiyoruz” diyordu.
Ne umdum da ne buldumlar yaşadığım bu güzelliğin yorumu ile geldim Ben sanırım kapağına aldanıp çok naif bir aşk hikayesi okuyacağımı falan sandım Beni epey ters köşe yaptı kitap. İçinde gizem mi dersiniz, gerilim mi dersiniz, entrikalar mı dersiniz, intikam, ihanet… yani yok yoktu Bir de nalet biri vardı ki aman yarabbim ölsün diye bekledim
Gerçek mutluluk hiçbir şey bilmemek mi? Sadece teknolojinin getirileriyle oyalanmak mı? Okumak gerçekten kafa karıştırıcı ve mutsuz edici bir eylem mi? Kitaplar sanıldığı kadar tehlikeli mi? Peki ya birgün tüm kitaplar yakılsaydı ve bilenin aksine bu yangınları itfaiyeciler çıkarsaydı? Okuyanlar, kitap saklayanlar cezanlandırılsaydı?
Ah Montaigne…Onun ‘’Denemeler’’ini okuduğunuzda şunun gibi bir soru sorarken bulabilirsiniz kendinizi; ‘’Acaba bu kitap, başka bir evrende, benim kalemimden çıkmış olabilir mi?’’ Zaten amaçlananın biraz da bu olduğu kanısındayım ben. Montaigne, okuyucuya notunda gayesinin öldüğü vakit yakınlarının, hakkında etraflıca bilgi sahibi olmasından
Bu güzelim kitaba sayfalarca yorum yazmak gerekir aslında ama ben bir paragraf bile yazsam şükür diyeceğim. Okuduğum ilk Oğuz Atay kitabı. Elimde neredeyse 1 hafta sürünmesine rağmen bugün güzelce başına oturup bitirebildiğim için çok mutluyum. Kitap neden elimde süründü?
Çünkü kitaba ilk başladığımda kendimi ansızın bir tiyatro metni okuyormuş