Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Türkiyede kızlar, kardeşlerini doğuruyor
Herkese merhaba ,ilk defa bir inceleme ile sizlerle birlikteyim. Bı kusurum olursa affola
Okurken bile yutkunmaktan zorlandığım bu konuyu ele almasam içim rahat etmiyecekti. Sanki şuan bunları yazmasam onların suçlarına çanak tutmuş olurdum hissi uyandırdı.. çünkü bu ensest gerçeğiyle biz yıllardır yüz yüze bakmamaiza rağmen görmezden geliyoruz . Çocuklar basbas bagirmasina rağmen biz sağır kesliyoruz. Bu gercekleri öğrendikten sonra susamazdim
Kitabın adını ilk okuduğumda yutkunamamıştım...Ensest, cinsel istismar...
Konuşması, düşüncesi bile vicdan sahibi olan insan için en zor konu . Bide bunları yaşayanları düşünemiyorum bile !!!
Günlerce kitabı okumamak için kendimi erteleyip durdum ve kendimi hazır hissettiğinde okumaya başladım.. ama ben neye hazirlanmistim erteledigim tam olarak neydi ? İnsana gerçeklerle kacarmiydi? Vijdanini yitirmiş bu dünyanın bu kadar kötüleştiğini görmeye hazır değildim. Bir babanın nasıl öz kızına tecavüz ettiğini , istismara uğrattığına hazır değildim. Elimden hiç bırakamadım çünkü biraktiktan sonra bir daha bu gerçeklerle yüzleşmek korkuttu beni . Mağdurların masumiyeti karşısında adaletin verdiği kararları okudukça ülkemizdeki adaletin acimasizligina bir kez daha şahit oldum. Bu çok acı .. kaç tane cümle yan yana dizsem duyulur mazlumun sesi bilmiyorum umudum varmı onu da bilmiyorum.. kesinlikle okuyun bu kitabı evet sindirilmesi zor , gerçekler insanda bir yük gibi kalsa da okuyun ... Ensest gerçeğiyle yüzleşmek ve bunun için mücadele etmek , görmezden gelmemek icin bir küçük çocuğun sesi olabilmek için okuyun....
“Ensest erkekliğin bağrındaki boşluğu işaret eder”
“Suçlu değilim ama artık çok geç. 20’li yaşlarımda anladım suçlu olmadığımı.”
“Benim suçum muydu çocukken büyümek zorunda kalmak?”
"Bir çikolatayla kandırdı beni"
“Kızlar kardeşlerini doğuruyor”
Ve çocuğa “Bu çocuk kime aittir sence?” diye sordum. “Eşimden bence” dedi, nereden bildiğini sorunca da, “Çünkü ona çok benziyor” dedi.
“Bu
içimi dökmeye ve keyfinizi kaçırmaya geldim
Öyle saçma bir dünyada yaşıyoruz ki erkek egemen ama erkeklerde mağdur kadınlar kız çocukları herkes mağdur ve herkes mağdur olma potansiyelinde bu olayların çevremizden hiç uzak olmaması ve bir gün bizim başımıza gelmesi hiç uzak değil geldi ceza alıcak mı oda kocaman bir soru işareti kitapta tecavüze uğrayan bir kadın şikayetçi olmayacak mısın sorusuna #222893471 bu şekilde cevap veriyor başka kadın #222482711 böyle acımasızca bir seçeneğin arasında kalıyor tecüze uğrayan bir başka kadın eşi bilmesin diye gerdek gecesinde vajinasını jiletle kesiyor bir başka kadın tecavüzcüsünden hamile kaldığı çocuğu doğuruyor
üvey babasının babasının dedesinin abisinin kuzenin kısaca en yakın akrabaları tarafından mağdur olan kadınların hayat hikayelerini konu alıyor kitap haağ bir de unutmadan kendi kocaları tarafından tecavüze uğrayan kadınları
lütfen artık 'daha adil bir dünya mümkün' olsun çünkü bir kadının adı soyadı sonunda adalet görmek istemiyoruz kızlar kardeşlerini doğursunlar istemiyoruz el kadar çocuklar tacize tecavüz mağduru olmasınlar tecavüzcüsünden hamile kalan kadınlar olsun istemiyoruz zorla bekaret testine götürülen kadınlar olmasın zorla evlendirilen kadınlar olmasın namus adı altında cinayetlere kurban gitmesinler bu istemediklerimiz hiç bir ideolejinin adı altında değil sadece insani bir istek şimdi tekrar okudum da olması bu şartlarda çok zor
kitabı okursanız veya okumayı zaten düşünüyorsanız misler çicekler gibi okuyamayacaksınız ki zaten okumayın bu kitap öyle bir ruh halinde okunacak kitap değil
İnsanlığın Uyanamadığı Konu
Ahmet Ümit bu kitabında muhteşem bir incelikle toplumun aslında en acı yarasını gözler önüne seriyor.
Toplumun görmezden geldiği, bilse öğrense bile sustuğu ve konuşanları susturup üstünü örttüğü gerçekler... Ensest, pedofili, çocuk istismarı, çocuk tacizi...
Küçükken yaşadığı travmayı kendi bulduğu bir yöntemle atlatmaya çalışan bir istismar
Kızlar kardeşlerini doğuruyor
Söze nerden başlasam bilemiyorum...
Ensest anlamını bir iki ay evvel kardeşimle çocuk istismarları hakkında konuşurken öğrenmiştim..
Bu sözcüğü o güne dek hiç duymamıştım, peki bu kadar çok yaşanan bir şeyin tanımını neden bu kadar az insan biliyor ?
Toplum olarak neden bu kadar vahşetin, insanlık dışı olayların yaşandığı durumlara sessiz
Türkiye’de ensest gerçeği
Ensestle ilgili yığınla haber, röportaj ve film yapılmış ve hâlâ yapılıyor olmasına rağmen nedense bunu hiç yüksek sesle konuşmuyoruz.Evet, yanlış okumadınız. Aslında dünyanın kanayan yarası bu. Şahit ola ola nasıl susup yutabiliyoruz? Bunu yaşayanlar anlatamıyorsa bizlerin onlara ses olması, sesleri olmak için mücadeleye
Okuduktan Sonra Asla Eski Siz Olamayacaksınız!
Kızlar Kardeşlerini Doğuruyor!
Biz kadınlar için bu toprakların doğusu batısı inanın hiç farketmeksizin taciz çok bariz hepimizin öyle ya da böyle yaşadığı bir durumdur. Kimimiz utanırız söyleyemeyiz, kimimiz korkutuluruz. Büşra Sanay bu incelemesinde açık yüreklilikle sesi çıkmayan çıkarılmayanların sesi olmuş, yıllarca araştırmalar yapmaktan
14-15 yaşlarındaki kızlar kardeşlerini doğuruyor
"Her defasında defalarca yıkanıyordum Üstümden akıp gitsin diye.
Ama bi'işe yaramıyordu.
Yine de kendimi pis hissediyordum.
Kaç kere vücudumu yaktım bu yüzden."
Bu kitap herhangi bir yerde karşınıza çıktıysa veyahut duyduysanız kesinlikle görmezden gelmemelisiniz .
Büşra Sanay Türkiye'de bir çok insanin hatta belki de su an bunu okuyan kişinin bile bir zamanlar maruz kaldığı fakat kimsenin dillendiremediği gerçeği hepimizin önüne sermiş . Ensest.
Kadınların-erkeklerin toplumsal baskılardan, şeref kavramından, örflerden, adetlerden ,belki de o sürekli insanların ağzında olan " namus " kavramının lekelenmesi korkusundan kimseye anlatamayıp yaşamaya devam ettiği tacizlerden tecavüzlerden bahsetmekte olup bunları doğrudan yasayan kişilere sorarak hepimizin gözleri önüne sermiş.
Kitap soru cevaplar üzerine, enseste uğrayanlardan ensesti yapanlara kadar herkese sorulan milyonlarca soru, hepimizin kafasindaki "neden?" sorusu "insan bunu nasıl yapabilir ?"sorusu ve daha bir çoğu... Tabi bunlara karşın , nasıl çocuklarımıza yada etrafımızdakilere , belki de kendimize yardımcı olabileceğimiz,
neler yapabileceğimiz...
-Son olarak paylaşmak istediğim kitaptan bir kısım var-
İstanbul'da bir mahkemede geçen konuşma şudur: Bir baba diyor ki " Hâkim bey, bahçenize diktiğiniz ağacın İlk meyvesini başkasına verir misiniz?".
Kızlar kardeşlerini doğuruyor
Türkiye'de herkesin bildiği ama görmezden geldiği, konuşmadığı bir konuyu Büşra Sanay başarılı bir çalışmayla ortaya koymuş. Avukatlar, hakimler, savcılar, hapishane gardiyanları, doktorlar, adli psikologlar ve daha birçok kişiyle röportajlar yaparak ensesti, pedofiliyi ve istismarı bir çok açıdan bizlere aktarıyor. İçerisinde röportajların yanısıra yaşanmış olaylar da yer alıyor. Okuması gerçekten çok zor bir kitap. Kitapta da bahsedildiği gibi elin adamı bana tecavüz etti demekle babam, amcam, abim bana tecavüz etti demek arasında çok fark var. Sizi koruması gereken, en güvendiğiniz insanlar tarafından böyle bir istismara maruz kalıyorsunuz ve birine anlattığınızda, aman sus ailemizi dağıtacaksın, denerek ses çıkarmamanız isteniyor. Bu yaşananlar üstü örtülmesi değil daha fazla konuşulması gereken şeyler. Biz görmezden geldikçe yapılmaya devam ediyor.
Kitapta böyle bir şeye maruz kalan birini görürsek nasıl davranmalıyız, nereye başvurmalıyız, süreç nasıl işler hepsi anlatılıyor. Eğer görüyor ama ses çıkarmıyorsak, bu iğrençliği yapan kadar biz de suçluyuz demektir.
372 syf.
10/10 puan verdi
“ŞŞŞ ÇOCUKLAR BAĞIRMAZ?!!"
“İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez,” demiş Cengiz Aytmatov. Ne de doğru ve haklı bir söz. Şimdi ben de neyi nasıl hangi doğru kelimeyle kimlere ne şekilde anlatabilirim bilemiyorum açıkçası.
Bazı kitaplar okuruz.. İşte 1 saat.. 2 saat.. 3 gün.. 5 gün.. ya da bir ay. Az veya
Hayatımda beni en çok düşündüren kitaplardan biriydi.Okuduğum her sayfada cidden bu kadarı olamaz deyip düşüncelere kapıldığım az da olsa yardım elimi uzatamadiğim için kendimi bu kadar dünyaya kör sağır ettiğim için kendimden utandım.Bir baba kendi öz çocuğuna nasıl o şekilde dokunabilir nasıl zevk alır.
Küçücük kızlar kendi kardeşlerini,yeğenlerini doğuruyor ve bazı anneler bu doğumlara yardım ediyor çocuğunu suçluyor bu nasıl bir zihniyet bu nasıl bir düşünce sistemidir.
Bazen saatlerce oturup kendi babamın en ufak hareketini kafamda analiz ettim acaba benim babamda bana öyle şeyler yapmak istedimi diye babamdan şüphelenir duruma geldim okuduklarımla.
Biz sadece bunları okuyoruz ve üzülüp bunları yapanlara öfkeleniyoruz peki bunları yaşayanlar onlar ne durumdadır.
İnsanlar bilinçlendirilmeli olaylara karşı üç maymunu oynamamalı umarım herkes bir şeylere dur diyebilmeyi birgün başarabilir.....
372 syf.
9/10 puan verdi
Büşra Sanay'ı TEDx TALKS konferansında "Kizlar Kardeşlerini Doğuruyor" konuşmasıyla tanıdım ve ilgimi çekti. Hemen yazdığı kitabı alıp okumaya başladım. Öncelikle yazara teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bizim gibi ülkelerde hasır altı edilen meselelerle uğraşmak kolay değil. Eminim pek çok kez engel olmak isteyenler, vazgeçmesini telkin edenler, ayıplayanlar, eleştirenler olmuştur. O ise hiç aldırmadan bunu kitaplaştırmış ve tokat gibi çarpmış gerçekleri suratımıza. Kitabı 10 gün gibi bir sürede bitirebildim. Çünkü sindirmesi mümkün olmayan, yaşamlar var. Okuması bile bu kadar ağırsa yaşaması nasıldır?
Yalnız bu kitapta bir nörologla yapılan görüşmede beyin tümörü yüzünden üvey kızına tacizde bulunan bir adam şimdi bu adam suçlu mu? şeklinde anlatılmış. Yazar doktora hastalıksa kadınlarda da var mı? diyor ve doktor da maalesef karşılaştığım tüm olaylar erkeklere aitti, sanırım bizim kromozomlarla gelen bir şey tarzında bir cevap veriyor. Bilim erkekleri aklamak için kullanılmış yine, yeniden. Kitapta bu kısımdan inanılmaz derecede rahatsızlık duydum.
Kitabın ilk sayfasında yazarın şu sözleri yer alıyor:
“Çocuk çocuktur, masumdur, paktır.
Çocukluğunu yaşamalıdır.
Çekin kirli ellerinizi, düşüncelerinizi onların üzerinden, bir anda büyümek zorunda bırakmayın çocukları
Mağdur etmeyin...”
“İnsan her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.”
Tüm söylenecek