Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araştırma-İnceleme

Profil
İnsanlar idraklerini aşan her olguda doğaüstü gücü akıllarına getirir. Bu sorulardan uzak durmak isteyen insanların pratik çaresidir
Sayfa 46 - TutikitapKitabı okuyor
"Eğer bir kadın eğitim almadan tedavi vermeye cüret ediyorsa, o bir cadıdır ve ölmelidir." (Tabii ki bir kadının eğitim alması mümkün değildi.)Son olarak, cadı avı çılgınlığı, doktorların günlük hayatta yaptıkları tedavilerdeki başarısızlıklar için de elverişli bir bahaneydi: Doktorun tedavi edemediği her şey belli ki büyücülükten kaynaklanıyordu.
Reklam
Çinliler Türki topluluklarla baş etmeye çalışıyorlar­dı
Orta Asya, Arap fethinden önce kendi kendini yöneten bir bölgeydi. Bü­yük ölçüde İran'dan besleniyor olmakla beraber artan bir Türki nüfusa sa­hipti ve muhtelif İrani ve Türki dillerin konuşulduğu bölgede haklar ye­rel krallıklar etrafında toplanmıştı. Bu krallıklar Sasani İmparatorluğu' na ve fethin başlamasından bir asır önce bölgeye akınlar düzenlemiş olan Türklere bağlılardı. Ancak İranlılara, Türklere ve bölgenin doğusunda hakimiyet tesis etmiş olan Tang hanedanlığına olan bağlılıkları kağıt üze­rindeydi. Yedinci asır itibariyle Türkler de Sasaniler de güçten düşmüş­lerdi. Tang hanedanlığı ise daha ziyade Sincan bölgesine yoğunlaşmıştı. Arap orduları batıda Kuzey Afrika'ya, kuzeyde Kafkasya' ya ve doğuda da İran' a ulaşmışlardı. Ordusuyla birlikte bitkin haldeki Sasani İmparatorluğu iki muharebe ve 636'daki büyük bir sa­vaşın ardından Araplara direnememişti. Bu çaresiz İran şahı, Çin'deki Tang hanedanlığından Araplara karşı yardım bulabileceğini ummuştu, ancak Chang'an (bugünkü Şiyan-Xian) sarayı bu talebini karşılıksız bırakmıştı. Çinlilerin bu tavrı boşuna değildi, zira Orta Asya'daki Türki topluluklarla baş etmeye çalışıyorlar­dı. İmparatorlukların köhnemesiyle ortaya çıkan boşluğu Arap asker­leri hızlıca dolduruyorlardı.
Sayfa 165 - Kronik KitapKitabı okuyor
Birleşik Devletler'de tıp diploması alan ilk kadın, Birleşik Krallık'ta da Genel Tıp Konseyi tarafından Tıp diploması tescil edilen ilk kadın olmasıyla tanınan İngiliz doktor Elizabeth Blackwell (1821-1910)
Amerika Birleşik Devletleri'nde erkeklerin şifacılık rollerini ele geçirmesi İngiltere ve Fransa'dan daha sonra oldu fakat daha ileriye gitti. Günümüzde muhtemelen Amerika'dan daha az kadın doktor oranına sahip sanayileşmiş bir başka ülke yoktur: İngiltere'de bu oran %24, Rusya'da %75 ve ABD'de yalnızca %7. Ebelik -kadınların yaptığı ebelik- İskandinavya'da, Birleşik Krallık'ta, Hollanda'da ve benzeri ülkelerde hala büyüyen bir meslek iken, burada 20. yüzyılın başlarından itibaren fiilen yasa dışı ilan edildi. Yeni yüzyıla girilirken burada tıp alanı, sert ve varlıklı olma şartını taşıyan kadınların oluşturduğu küçük bir azınlık dışında herkese kapalıydı. Geriye yalnızca hemşirelik kalmıştı ve o da hiçbir şekilde kadınların daha önce sahip olduğu ebelik ve genel şifacılık gibi bağımsız rollerin yerini tutmuyordu.
Dünya ne iyi ne de kötü bir yer. Dünya her zaman olduğu gibi bir yer ve onu iyi ya da kötü yapan bizim algılarımız
Sayfa 48 - TutikitapKitabı okuyor
Reklam
Her sabah 24 altın kıymetinde hesaba yatırılan günlük sermayemizden kendimize ayıracak neredeyse kuruş kalmıyor. Fakat biteviye harcıyoruz bu sermayeyi; yarın bir şeyler daha iyi olacak diye... Yarın kesin gelecek ya hani, bugünü bozdurup bozdurup yiyor şu anı har vurup harman savuruyoruz. Durup düşünmeye, içe dönmeye," Ben ne yapıyorum, ben ne yapmalıyım?" diye sormaya vakit bile kalmıyor. Bu "normal"liğin ne kadar "anormal" olduğunu, tüm yaşamımızın üzerinde oturduğu bu zeminin ne kadar "yalan" olduğunu çoğu zaman fark edemiyoruz.
Sayfa 41 - TutikitapKitabı okuyor
Kuteybe Bu Zulmü İslam veya Araplar adına yapmadı. Nedeni, Sonu yorumda
Orta Asya'daki kültürlere saldırırken Kuteybe başka yerlerdeki Arap fetihlerinde olanın ötesine geçmişti. Bunun sebebi merak uyandırıcıdır. Merv'de askerlere yaptığı konuşma haricinde Kuteybe'nin dindar ol­duğuna ilişkin elimizde başka kanıt yoktur. Dahası, kendisinden önce ya da sonra Orta Asya'da bulunmuş bu kadar gaddar olmayan dindar Müslümanlar vardı. Kuteybe'nin asıl meselesi, en azından bu noktada, daha dünyevi olup kendi kariyeriyle ilgiliydi.
Sayfa 167 - Kronik KitapKitabı okuyor
Orta Asya'dan bir zamanlar
"Medeniyetlerin kesişme noktası" şeklinde bahsetmektedir. Owen Lattimore'un tabiriyle "Asya'nın mihveridir." Elbette "Medeniyetlerin kesişme noktasıdır" ama bundan daha fazlasıdır. Kendisine has özellikleriyle bir "Kesişen Medeniyettir."
Sayfa 120 - Kronik KitapKitabı okuyor
İnanmak beynin bir psikolojik dengeleme eylemi olup çok ilkel dönemlerden kalan bir dürtüdür. Beynin gerçekten bir bilgisayar gibi çalıştığını düşünürsek inanma esnasında genelde beyin, kontrolü ele alır ancak içindeki bilgi ve deneyim kadar size yardımcı olur. Çünkü bilinçli kontrol yok gibidir
Sayfa 38 - TutikitapKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.