Philosopheları (felsefecileri) birleştiren, geleneğe, entelektüel tutuculuğa, kutsal kitaplara veya dini dogmalara yönelik lüzumsuz hürmetten duydukları hoşnutsuzluktu; bunların bilgi ve insanlığın esenliğine engel teşkil ettiğini düşünüyorlardı çünkü.
Yeni icat edilmiş bu tıp (entellektüel hareket) uygulamasına karşı hatırı sayılır bir teolojik muhalefet vardı. Bu uygulamanın Tanrı'nın iradesine karşı geldiğini, bu yüzden insanların Tanrı korkusunu yitireceği iddia ediliyordu.
Ancak bu öncüler sayesinde entelektüel açıdan dünya daha anlaşılır hale geldi, insanlık kendi kimliğini buldu ve d'Alembert'in söylediği gibi daha az cahil bir dünyada yaşadığımız kesindi.
○Aydınlanma ve modernite; aklı her şeyden üstün gören, Tanrı'yı tahtından indiren, onun yerine kendi aklını ve bilimi ikame eden, doğayı kendi tahakkümünde ve güdümünde gören insan tipini doğurmuştur.
Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.