Cahillikten ne kadar nefret ediyorum!
Caliban’ın cahilliğinden, kendi cahilliğimden, dünyanın cahilliğinden!
Ah, öğrenmeyi ne kadar, ne kadar, ne kadar istiyorum. Ağlayabilirim, öylesine çok öğrenme arzusu duyuyorum ki.
Kaybolmalı bazen insan. Kendi tenhalığına çekilmeli.
O ıssız karmaşanın içinde yeniden çoğalmalı, nadasa bırakılmış toprak gibi kendi karanlığında bereketlenmeli.
... Kendimi asla alçaltmayacak ve alçalmayacaktım; kendimi bir daha asla suçlamayacak ve suçlu hissetmeyecektim; bir daha yitirmekten acı duyacak kadar sevmeyecektim kimseyi.