Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Savaşla petrol kuyuları ele geçirebilirsiniz, ama bilgiyi bu yolla elde edemezsiniz.
Doğru sayιda atomu alıp da, bir parça dış enerji ile birlikte, atomlar doğru düzeni alın­caya ve tüpten Adem çıkıverinceye kadar çalka­lamamιz bir işe yaramaz. Bu yolla, birkaç düzine atomdan oluşan bir molekül yapabilirsiniz, ama bir insan bin kere milyon kere milyon kere mil­yon kere milyon tane atomdan yapılmıştır. İnsan yapmayι denemek için, biyokimyasal kokteyl çal­kalayıcınızı ο kadar uzun süre kullanmak gere­kir ki, evrenin tüm yaşι bir göz kırpması gibi ge­lir. Yine de başarılι olamazsınız.
Sayfa 30 - PdfKitabı okudu
Reklam
Ama epigenetik?
Υaşamιnιz boyunca ne kadar bilgi ve akιl edinir­seniz edinin, bir damlasι bile çocuklarınıza gene­tik yollarla geçmez. Her yeni kuşak sıfırdan başlar.
Sayfa 45 - PdfKitabı okudu
Duyu sistemlerinin çalιşma şekilleri şaşırtıcıdır. Çϋnkü en iyi ve en pahalı insan yapımı makinelerden çοk daha karmaşιk desen tanıma becerileri geliştirmişlerdir; aksi takdirde, sekreterlerin yerini konuşmaları tanıyabilen ya da el yazιsιnı okuyabilen makineler alırdι. Ancak görϋndüğü kadarıyla insanlar daha uzun bir süre sekreterlik yapmaya νe sekreter kullanmaya devam edecekler.
Sayfa 87 - Pdf
Yoksa ben de "Hayır, 'Miss Hacker'dir" derim :D
Ben size, "Darwin şimdiye kadar yaşamιş olan insanların en büyüğüdür" di­yebilirim, siz de, "Hayιr, Newton en büyüktür" diyebilirsiniz, ve umarım bu tartışmayι daha faz­la uzatmayız.
Sayfa 37 - PdfKitabı okudu
Reklam
Görünmez olmak bir nimet mi bir lanet mi?
Kapıdan dışarı hiçbir şeyin çıkmadığından kesinlikle emindi. Açılmış, bir an için açık kalmış, sonra da çarparak kapanmıştı.
Sayfa 49 - Ithaki Bilimkurgu Klâsikleri 22 10. Baskı, Mayıs 2022Kitabı okudu
Bunu hep hatırlayacağım. :)
Bitkilerin nörona gereksinimleri yok, çϋnkϋ ortalıkta dolaşıp durmuyorlar.
Sayfa 85 - Pdf
Fenerbalığı suyun dibinde ze­minle uyum sağlar ve sabırla bekler. Tek göze çarpan yeri, kafasının üzerindeki, uzun bir "olta­nın" ucundaki solucan benzeri bir et parçasι olan çıkıntıdır. Κüçük bir balık yanına geldiğinde fe­nerbalığı solucan benzeri yemi hafifçe dans etti­rir ve aνını kapalı olan ağzına doğru çeker. Bir­denbire çenelerini açar; küçük balık ağzιna girer νe afiyetle yenir. Fenerbalιğι yalan söylerken, kϋςϋk balιğιn kιmιldayan solucan benzeri nesne­lere yaklaşma eğilimini kullanιyor. "İşte enfes bir solucan" diyor νe bu yalana "inanan" kϋçϋk balιklar çabucak yutuluveriyor.
Sayfa 110 - Pdf
Aslında evren statik değildir.
Einstein bile, 1915'te genel görelilik kuramı üzerinde çalışırken, evrenin statik olduğundan o kadar emindi ki, bu sonucu olası kılmak üzere denklemlerine "evrenbilimsel sabit" denen bir sayı katarak kuramında değişiklikler yaptı.
Reklam
Ünlü ve muhtemelen uydurma bir anekdot, Nobel ödüllü Anatole France’la güzeller güzeli yetenekli dansçı Isadora Duncan’ın 1923’teki buluşmasını anlatır. O dönemdeki popüler insan ırkının ıslahı hareketini tartışırken Duncan, “Benim güzelliğim ve senin zekana sahip bir çocuk düşünsene!” dediğinde France yanıtlar: “Tabii, ama ya benim güzelliğim ve senin zekanı alırsa ne olur bir düşünsene.”
Yıldız uzaklaştıkça rengi kırmızıya, yakınlaştıkça maviye dönüşür.
Ama yıldız kümelerinin çoğunun kırmızıya kaymış olduğunun bulunması oldukça şaşırtıcı oldu: hemen hepsi bizden uzaklaşmaktaydı! Hubble'ın 1929'da yayınladığı bir bulgusu ise bundan daha da şaşırtıcıydı: bir yıldız kümesinin kırmızıya kayma miktarı bile gelişigüzel değildi, bizden olan uzaklığı ile doğru orantılıydı. Ya da başka bir deyişle yıldız kümesi ne kadar uzakta ise uzaklaşma hızı da o oranda fazlaydı! Bu da, evrenin, herkesin daha önce düşündüğü gibi statik olamayacağı, yıldız kümeleri arasındaki uzaklığın sürekli artmasıyla aslında genişlemekte olduğu anlamına gelmektedir.
Peki siz çok üreten mutsuz bir Singapurlu mu, yoksa az üreten mutlu bir Kosta Rikalı mı olmak istersiniz?
Çoğu za­man hastalık ve yaratıcılık arasında bir savaşım hatta daha ilginci garip bir dayanışma yok muydu?
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.