Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
... Çocuklar altın yüzüğü yakalamak istiyorlarsa, bırakın yakalasınlar, bir şey söylemeyeceksiniz. Düşerlerse düşsünler. Onlara bir şey demeniz bundan daha kötüdür.
Sayfa 196 - YKYKitabı okudu
267 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sakarya Valiliği’nin öncülüğünde şiddet ile mücadele amacı ile “Hani Her Şey Oyundu” kitabı derlenmiş. Çocuk öykü kitaplarından toplanarak hazırlanmış. Akran zorbalığı, aile içi şiddet öykülerde ön planda. Şiddetin temelini anne, baba hatta nine-dedelerimizden aldığımız kültür ve birikimle aktardığımızı söylüyor. Katılmıyorum! Evet bazı söylem ve davranışlar gelenekten geleceğe taşınır ama hiç mi medya-teknoloji bağımlılığının suçu yok? Hiç mi gelir adaletsizliğinin, maddi sıkıntıların, yalnızlaşmanın, yabancılaşmanın, toplum olarak ayrışmanın, manevi değerlerimizi yitirişimizin payı yok? İçinde şiirler, bolca öykü ve bir tiyatro oyunu var. Şiddet hakkında dikkat çekmek için belki kullanılabilir ama onun dışında etkinlik yapmak ya da sorunlara çözüm aramak için okuyacaksanız önermiyorum. Ben kitabı çok sığ buldum. Sorun var analiz ve çözüm yok. Yapılan çalışmadaki iyi niyet ve onca yazarın emeğinden dolayı 7 veriyorum.
Hani Her Şey Oyundu
Hani Her Şey OyunduKolektif · Eskişehir İl Baskısı · 200724 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Bu Benim Bedenim" Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız. Onları kötülüklerden koruyup, kollamak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Dilimiz döndüğünce de kendilerini korumaları adına anlatıyoruz. Ama bazen öyle sorular soruyorlar ki cevap vermekte gerçekten zorlanıyoruz. İşte bu noktada değerli yazarımız kitabında bizim
Bu Benim Bedenim
Bu Benim BedenimHatice Kübra Tongar · Hayy Kitap · 2022105 okunma
Soruları net bir biçimde ifade edin, bir kerede tek soru sorun ve çocuklara fikir üretmeleri için zaman tanıyın.
Sayfa 37
İtici davranışlar kadar aşırı koruyuculuk da çocuğun gelişimini engelleyici bir etmendir. Çocuk, duygusal ihtiyaçlarının doyurulmaması ya da aşırı doyurulması sonucu kendi benliğinin sınırlarını oluşturamazsa, diğer insanları da kendilerine özgü ihtiyaçları olan varlıklar olarak kabul etmeyi öğrenemez.
"Benim kızım çok uslu, benim oğlum çok efendi," dedikçe bazı çocuklar büyüklerin onayını alabilmek için doğuştan sahip oldukları mizaç özelliklerini bırakıp sahte bir kişilik geliştirmeye başlayabiliyorlar. Ödünç kimlikle yaşam boyu onaylanmış çocuk ve kişi olmaya çabalıyorlar. Asla kendileri olabilme fırsatını yakalayamıyor ve travmatik yaşantılar biriktiriyorlar.
Sayfa 117
Reklam
TOPLUMUMUZDA İDEAL ÇOCUK, hatta ideal insan tanımlarından biri bence şu: Ağzı var dili yok, çıt çıkarmaz. Ensesine vur ekmeğini al. Öyle sessiz, "iyi" biri... Bu ve benzeri çok sayıda ifade susan, her şeye "tamam" diyen çocukları över. Çocukların susması yetişkinlerin konforu açısından tarihsel olarak hep önemsenmiş görünüyor. İlk şekli Oğuz Türkçesindeki "Söz ulunın, su kiçinin" sözü günümüzde “Söz büyüğün, su küçüğün," şeklinde kullanılıyor. Bir başka yaygın kullanım ise "Söz büyüğün, sus küçüğün," şeklinde. Hatta bazı kaynaklarda "Söz büyüğün, suç küçüğün," biçiminde yer alıyor. Çocukların dinlemesi, terbiyeli olması, saygılı olmasıyla susması arasında sanki örtülü bir bağ var.
Sayfa 116
Çocuk az düşünen öğretmenlerle ve sıradan fikirlere sahip arkadaşlarla bir arada olur. Üstelik en iyi eğitimi almış çocuk bile nihayetinde arkadaşlarının konuştuğu dili konuşur.
1.000 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.