Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kesin olarak anladım ki Allah’a giden yolda yürüyenler özellikle sûfîlerdir. Yaşantıları en güzel, yolları en doğru, ahlakları da en temiz olan onlardır. Hatta onların yaşantıları ve ahlaklarında en ufak bir değişiklik yapmak ve daha güzeliyle değiştirmek için akıl sahiplerinin aklı, hikmet ehlinin hikmeti ve şeriatın sırlarına vâkıf olan alimlerin ilmi bir araya gelse yine de bunu başaramazlar. Çünkü sûfîlerin gerek zahir ve gerekse bâtınlarındaki hareket ve sükûnları, nübüvvey kandilinin nurundan alınmıştır. Yeryüzünde peygamberliğin nurunun ötesinde kendisiyle aydınlanacak başka bir nur yoktur.
Bu ilimleri (kelam-felsefe-talimiyye) tamamladıktan sonra bütün gayretimle tasavvuf yoluna yöneldim. Anladım ki sûfilerin yolu ancak ilim ve amelle tamamlanır. Onların ilimlerinin vardığı sonuç nefsin engellerini aşmak, kötü ahlakından ve çirkin vasıflarından arınmak ve böylece kalbin Allah’tan başka her şeyden boşaldığı ve Allah’ın zikriyle süslendiği bir mertebeye ulaşmaktır.
Reklam
Sahte altınla saf altının bir arada bulunması, saf altını sahte yapmayacağı gibi sahteyi de halis yapmaz. Aynı şekilde hak ile batılın bir arada bulunması hakkı batıl yapmayacağı gibi batılı da hak yapmaz.
Akıllı kimse akıllıların efendisi olan Hz. Ali’nin (radiyallahu anh) “Doğruyu kişilere göre değerlendirme. Aksine doğruyu bilirsen ehlini de tanırsın.” sözüne uyar. Akıllı kişi önce doğruyu bilir, sonra sözün kendisine bakar.
Filozofların siyaset ilimlerindeki sözlerinin hepsi, dünya ve devlet işleriyle ilgili idarî hikmetlere yöneliktir. Onlar bu sözleri peygamberlere indirilmiş olan kitaplardan ve önceki peygamberlerden nakledilen hikmetlerden almışlardır.
Bir mezhebi anlamadan ve bütün inceliklerine vâkıf olmadan reddetmek karanlığa taş atmaktır.
Reklam
Kelâmın gayesi, Ehl-i sünnet inancını Ehl-i sünnet üzere muhafaza etmek ve onu bidatçıların karıştırıp bozmalarından korumaktır.
Hz. Muhammed hiçbir zaman ölümlü bir insandan farklı olduğunu iddia etmişti; o Tanrı'nın Peygamberi ve Tanrı'nın kullarının lideriydi ama ne tanrısaldı ne de ölümsüzdü. Bununla ilgili olarak Kur'an şunları söyler :"Muhammed bir peygamberden başkası değildir ve ondan önceki peygamberlerde gelip geçmişlerdir. Şayet o da ölürse ya da öldürülürse, o zaman sizlerde tabanlarınızın üzerinde geri mi döneceksiniz, "
Müslümanlar ve Hristiyanlar Kur'an'ın ve İncil'in göreli faziletlerini ve Hz Muhammed ile Hz İsa'nın misyonlarını tartışabiliyorlardı, çünkü her ikisi de ortak bir söylem evrenini paylaşıyorlardı. Fakat ikisi de bir Hindu ya da konfüçyüsçüyle anlamlı bir iletişim kuramıyordu.
Reklam
Rahatlık ve hakikat arayışı arasında seçim yapmalısınız! Bilimi seçiyorsanız, doğaüstünün yatıştırıcı zincirlerinden kurtulmayı seçiyorsanız, iddia ettiğiniz gibi inancı bir kenara bırakıp tanrısızlığı kucaklamayı istiyorsanız, o zaman inançlı birinin küçük konforlarının özlemini çekemezsiniz! Tanrı’yı öldürüyorsanız, mabedin korunağından da ayrılmalısınız.
İslam Felsefesi
Fıkıhçıların bir yasa olarak okudukları Kur'an'ı başta Gazalinin kendisi olmak üzere birçokları bir ahlak olarak okumuşlardır. Aynı tartışma ve farklı bakış açıları zamanımızda da devam etmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki Farabi de Kur'an'ı bir 'felsefe' olarak okumanın veya felsefenin bakış açısından okumanın onun en iyi okuma biçimi olduğu üzerinde ısrar etmiştir.
İnsan, geri kalan ömrünü kurtarmak için uyanma iradesini kuşanmalı.
Modern çağ insanı uykunun da bir sonu olduğuna inanırsa tükeniş, yerini uyanışa bırakacak.
162 syf.
·
Puan vermedi
Uyanık Oğlu Diri
İbn Tufeyl
İbn Tufeyl
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzan
17.-18. yüzyıl Avrupa felsefesine ve edebiyatına ilham vermiş ,dilimize çevrilmesi gecikmiş, mutlaka okunması gereken , Robinson Crusoe 'ya ilham vermiş ilk felsefi roman. Ortaçağ'ın en önemli dinî-felsefî eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Hayy ;ıssız bir adada bir ceylan tarafından büyütülmüş ,sadece doğadan ilham alıp onu sorgulayarak inanç ihtiyacıyla kendini , özünü ve Yaratıcı 'yı bulmayı başarabilmiş,nefsini terbiye edebilmiş ve Tek Varlık'ın lezzetine gark olmuş bir üst insandır. Hikaye 7 yıllık zaman döngüleriyle ilerliyor. Dili ağır, hem felsefi hem Arapça kelime çokluğu bazen yoruyor. Sadece alegorik bir hikaye anlatılıp bırakılmamış. Araya didaktik yönünün ağır bastığını hissettiren bol bol bilgi ve yorum serpiştirilmiş . Bu da akıcılığı bozuyor. Fakat insan aklının ve kalbinin zorlanınca nelere kâdir olduğunu anlatan nefis bir eser.
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,597 okunma
108 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.