Bitirdiğimi sanıyordum ama hâlâ söyleyecek bir iki şey kaldı, beni boyunduruğuna alan eğilime niçin direneyim ki? Silinen bir acıyı tatmama izin verin, defalarca baktıktan sonra bir kez daha arkama bakmama izin verin.
Öte yandan, olayların çoğunu anımsardın. İşte o zaman da yazılı şeyler arasında yaşananları anımsayamamaktan kaygılanırdın. Sonuçta o anları da yaşamıştın. Ne olmuştu onlara?
Acının sınırlarından içre, mutsuzluk da inkar edilemez olandır. O, basit bir ağrıdan daha fazlasıdır. Ruhu ele geçirir ve onu kölelik mührüyle damgalar.
Sayın Anne'nin sıkıntılı biri olduğuna eminim, ama dertlerinin devasını da yanında taşıyordu, memnuniyetinin gücü acılarında yoktu, bu devalardan birinin ben olduğumu ve benim evliliğimin onu cidden tesellisiz kıldığını hissediyorum.