Şehid Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun İbda yayınlarından çıkan 3. fikir eseri.
Eserin Elimde 2. baskısı var. Kitap 2 kısım. Birinci kısımda 9 levha ve15 ara başlık var; ikinci kısım ise 6 levha ve başlıktan ve 172 sahifeden müteşekkil.
Mirzabeyoğlu kitabın ilk baskısın da ithaf niyetiyle iki cümle kurmuş: "Dâvadan zerre tâviz vermez ve
Bu kitap, genel olarak gözümüzün önünde duran, baktığımız ama göremediğimiz hakikatleri adeta çarpıyor insana. Gerek Doğu gerek Batı açısından salt doğruları pek çok açıdan ele almış, net ifadelerle aktarmış. Bunu yaparken derin olduğu gibi hoş bir üslup da takınmış. Düşüncede, edebiyatta, inanışta, sanatta, aksiyonda dirilişin nasıl mümkün olacağını, sonu İslam’ a açılan bir pencereden çözümleriyle aktarmış.
“Müslüman, islamı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.” diyerek belki de tüm meseleyi özetlemiş...
Selametle
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219,6bin okunma
Prof.Dr. Kemal Sayar hocanın yine ruhumuzun derinliklerine işleyen, benliğimizi ve bizi biz yapan değerleri hatırlatan, hayatı anlama ve anlamlandırma adına önümüze farklı pencereler açan röportajlarından oluşan başucu eseri...
Okudukça ufuk açan, her eserinde insanda hoş bir sada bırakan çok önemli bir değer Kemal hocam. Mutlaka okuyalım.
Tüm inançlarımızı, bildiklerimizi, hatta nasıl biri olmamız gerektiğini bile bu hayatta öğrendik. Bu yüzden sahip olmak ve değiştirmek istediğimiz özellikleri de yeniden öğrenebiliriz. Konusu geçen 4 anlaşma:
1. Kullandığın sözcükleri özenle seç.
2. Hiçbir şeyi kişisel algılama.
3. Varsayımda bulunma.
4. Daima yapabildiğinin en iyisini yap.
Kitabı çok ama çok sevdim. Hayata farklı açıdan bakmamıza yardımcı oluyor. Dili çok akıcıydı ve okurken bile içim huzur doldu. Kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim bir kitap. Zaten bir süredir kendim de bunların farkına varıp uygulamaya çalışıyordum. Ama bu kitap tüm düşüncelerimi toparlamama ve nereden nasıl başlamamam gerektiğini öğrenmeme çok yardımcı oldu.
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Evet kitap bir otobiyografi kitabı, bu kitapta sadece bir şahsın hayatını anlatıldığını sanmayın. Alex Haley, Malcolm X'in hayatını en ince ayrıntılarına kadar kaleme alırken bir yandan da 1900'lü yıllardaki Amerika'nın tüm siyasi sosyal yapısının yanında o zamanlarda Amerika'da ırkçılığın ne derece ileri olduğunu, siyahi gençlerin arasında alkol,
Sanırım yaşayabilmenin bir yolu da, kötü alışkanlık denilip yaka silkilen şeylerden kendinize uygun olan birine saplanmak, bir şeyin tiryakisi olmaktır.
SPOİLER İÇERİR!
Kitap genç adamımızın ağzından, Wilhelm adında hayali arkadaşına yazdığı mektuplarla anlatılıyor. Akıcı bir kitap ve tüm geçtiği yerler hayal edilebilir. Kahramanımızın, Lotte'ye karşı duyguları başlarda derinden hissedilmiyor ancak Lotte'nin kentinden ondan uzak kalmak için bir süreliğine ayrılıp geri döndüğü zaman anlıyoruz ne kadar bağlı olduğunu.
Bana kalırsa bu kitap zamanın ötesinde, Werther'in duyguları bana o kadar tanıdık geliyor ki! Yazıldığı döneme baktığımızda ve Goethe'nin yalnızca 2 haftada böyle bir kitabı yazdığını düşündüğümüzde gerçekten kitaba bir kez daha hayran kalıyorum.
Ayrıca bu kitapta insanın içine dokunan öyle güzel sözler var ki, kaleminizi yanınızdan ayırmayın :)
İyi okumalar.
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019120,8bin okunma
Önsözünde de belirtildiği gibi kitap, hem bir İslam dünyası hem de bir Avrupa, daha genel bir ifadeyle bir Doğu-Batı okuması denemesidir. Eser, yazarın Diyanet Aylık Dergi'nin "Büyüteç" köşesine yazdığı makalelerden oluşmaktadır.
Yazar, İslam dünyasını -son bir kaç asırdır içinde bulunduğu durumdan ötürü- üzerinde düşe kalka yol almaya çalıştığımız bir bozuk satıha benzetmektedir.
kitap, "Bozuk Satıh" makalesi ile beraber 15 makaleden oluşuyor. Makalelerin ortak yönü İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu, diğer din ve milletlerin ona bakışını ve üzerinde oynamaya çalıştıkları oyunları ele almaktadır. Ayrıca çivisi çıkmış, dengesi bozulmuş dünyadan da bize portreler sunmaktadır.
Farklı ve keyifli bir okuma yapmak isterseniz bir demlik çay ile bu minik, şirin eseri haz alarak okuyup bitirin.
Kitap okumaya karar verdiğimde ilk bu kitabı okudum. Benim gibi başlangıç seviyesinde bir okur için ağır gelebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Belkide benim bu yazarın yazdığı tarza karşı ilgili olmadığımdanda kaynaklanıyor olabilir. Yazarın kitabı yazdığı döneme ait dili kullanmasından dolayı bazı şeyleri anlamak yada okumak zorlaşıyor. Sıkıcı hal almaya başlayabiliyor. Yinede bunların benim şahsi düşüncem olduğunu belirtmek isterim
Daima hakikati, hareketlerimizin yaptığı seçimin açısında ararız. Yani kendi hakikatimizi müthiş bir egoizm ile kendimiz tayin eder, sonra elimizi âleme açarak doğru düşündüğümüzü ispat edici delilleri âlemden dinleniriz ve böylelikle davranmada oluşumuzun aslâ farkında olmıyarak fikirler, haklar, hakikatler savunuruz. Varlığımızı esir ederek arkasından sürükliyen zavallı ihtiraslarımızı göremeyiz de fezada muhteşem bir uçuş veya şahane bir yarış yaptığımızı iddia ederiz.
Kitap okumanın amacı ve niteliğini tiye alan ilginç, popüler bir isme sahip hoş bir kitap olduğunu ileri sürebileceğimiz bu kitap, piyasadaki muayyenleri gibi elinize almanızla bitmesi bir olan cinsten bir eser.
Kitap okumanın üzerimizde ne gibi bir etki yarattığı, insan psikolojisine sağladığı şizofrenik destek ve fiziksel olarak aslında son derece gereksiz bir aksiyon oluşu gibi konuların ele alındığı kitabı okurken güzel vakit geçireceğinizi düşünüyorum.
Ancak kitap bazı yerlerde kendini tekrara da düşmüş, yani maksat sayfa dolsun amacıyla yazılmış bölümleri de var. Bu kısmını saymazsanız okumak için eğlenceli bir tercih olabilir.
Akıl insanları uçsuz bir denizin kenarına kadar götürüyor. Eğer insanda aşk denizine açılacak güç bulunmazsa, aklın onu bıraktığı kıyılarda çarpan fırtına ile helâk olacaktır. Hayat dediğimiz, işte bu kıyıların fırtınasıdır.