Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
İlk kitabı çıktığından beri seri tamamlasa da öyle okusam diye beklediğim seriyi sonunda okuduğum için çok mutluyum. Kitaplara tek tek yorum yazmaktansa bu kitabın yorumunda toplayacağım düşüncelerimi. Öncelikle yazarın dili sade ve bölümler kısa olduğu için elinize aldığınızda çok hızlı okuyabiliyorsunuz. Gizem ve gerilim içerdiği için kurgu oldukça akıcı ilerliyor. Ana karakterimiz Avery, kendisine kalan milyar dolarlar değerindeki serveti öğrenince neden hiçbir alakası olmayan bir adamın böyle bir şey yaptığını anlamaya çalışırken bir yandan da Hawthorne Ailesi’nin geçmişten gelen birçok sırrını öğrenmeye çalışıyoruz. İlk kitap, giriş kitabı olduğu için sadece Hawthorne malikanesine ve aileye alışmaya çalışıyoruz. İkinci kitap itibariyle heyecanın dozu artıyor. Gizem üstüne gizem çözmeye çalışılıyor. Zaman zaman gerilim dozu arttığı için geriliyorsunuz da. Açıkçası bir noktada;kim kimin kızı/oğlu, kimin babası,kimin annesi aklımda tutmaya çalışırken beynim yandı diyebilirim. Bunları da öğrenirken birtakım bulmacaları da çözmeye çalışıyor karakterler, insanın kafası iyice karışıyor :D. Ayrıca kitapta, eser miktarda bir aşk ilişkisi de mevcut ancak aşk üçgeni havası ile. Avery’nin, Jameson’a olan sevgisi maalesef bana geçmedi; aklı sanki sürekli Grayson’da gibi görünüyordu. Avery ile Jameson arasındaki ilişki, biraz daha detaylı işlenseydi daha iyi olabilirdi. Uzun lafın kısası, seri şeklinde akıcı ve gizemli bir kurgu okumak isteyenlerin sevebileceğini düşünüyorum. İlk kitapta seveceğimden emin olmasam da seriyi bitirdiğimde sevdiğime emin oldum :)
Kum
Ömür boyu asla unutamayacağınız farklı bir hikayeyi okuyacağınıza emin olunuz. Kumun esrarı, merak, tutkular, yalnızlık ve çaresizlik. Çare arayışı ve gizem. Bu emsalsiz öykü sizi kendine bağlayacak.
Kitap okumayı sevmeyen birinin yorumu
Ben kitap okumayı sevmem. Bu kitaptan önce severek okuduğum 2 kitap oldu. Ben kitap eleştirmenliği yapamicak bir insanım ama bu kitaba bayıldım(10 puan verme nedenim bu); beni kendine çeken, gizemli, cinayet ile kendine bağlayan bir kitap oldu. Herkesin okuyacağı türden bir kitap değil, ben arkadaşım önerdi diye almıştım ve hiç sıkılmadan okudum, kitap okuma hevesi oluşturdu. Okuduğum için mutluyum eğer ilerdeki kitapları sıkmazsa tüm kitaplarını almayı düşünüyorum.
Öncelikle kitap çok sürükleyiciydi hızlı okudum ve elimden bırakamadım. Sonunda ters köşe vardı ama yazar bunu önceden tahmin edebilmemiz veya az da olsa şüphelenmemiz için hiçbir ipucu vermemişti bu bana biraz saçma geldi. Bir ipucu olarak araya sıkıştırılsaydı keşke.
Çok iyi
Okuduğum hikayesi en güzel kitaplardandı. Resmen beni kendine bağladı elimden bırakamadım. Çok akıcı ve okuması çok keyifliydi. Bu serinin en iyi kitaplarındandı. Gizem-polisiye-gerilim seviyodanız bu seriye mutlaka şans verin çok iyi
Çok iyi
Yazarın okuduğum kurgusu en güçlü kitaplarından biriydi. 180 sayfa olduğu için kitap aktı gitti resmen. Kitap hakkında çok birşey söylemek istemiyorum. Alın ve okuyun bu türe çok alışkın değilseniz bile kitap çok uzun olmadığı için zorlanmazsınız. Okuyun!!
Sürükleyici - kurgu mükkemel
Yazarın en kalın kitaplarından biri ama o kadar akıcıydı ki beni hiç rahatsız etmedi. Kurgusu çok düşünülmüş ve tahmin edilmesi zordu.
Sürükleyici ve polisiye-gizem türünde kitap arıyosanuz çok seversiniz. Bu türe başlamak için de iyi olabilir.
Kitap karışık arkadaşlar. Olayların birbirleriyle bağlantısını yakalamak zor. Kişilerin yer yer isimlerinin değişmesi, olay yerleri, sonda o mâlum mahkeme sahnesi. Figürleri anlamak, Niko'nun karmaşık tutarsız duyguları. Sonra beklenen bazı cevapların hala bir muamma olması. Conchis'in beynindekileri tam anlamıyla çözememek. Yunan mitolojisi, 1. ve 2. Dünya savaşı, kadın erkek ilişkileri, özgürlük kavramı gibi bir çok kavram işlenmiş. Güzel mi evet güzel gayet sürükleyici ben beğendim. Bazı yerleri anlamak için 2kere okuduğum zamanlar oldu. Gizem ve psikoloji sevenler asla kaçırmasın. John amcayla devam.:)
Sürükleyici
Oldukça hızlı ilerleyen ince bir kitaptı. Kurgusu kitap kısa olmasına rağmen düşünülmüş ve şaşırtıcıydı. Hizli bitecek bir kitap okumak istyosanız mükkemel bir seçim olabilir. Kitap çok karmaşık değildi kolay anlaşılabilen yormayan cinstendi.
·
Puan vermedi
Kitabin 1998deki 55. baskisinda sayfa numaralarinda soyle bir duzen var;
17/2
33/3
49/4
65/5
81/6
97/7
113/8
129/9
145/10
161/11
Her 16 sayfada bir devam ediyor. ChatGPT'ye sordugumda bir bolumlendirmenin yani sira yazarin vurguladigi bir sey olabilir diyor. Ayrintilari bilen birisi bizi aydinlatabilir mi??
Keyifli
Yazarın kitapları içinde konusunu ve karakterlerini en sevdiğim kitaplardan biriydi. Kitabın yaklaşık ilk 110 sayfası cinayet öncesini anlatıyordu normalde sıkılırım ama çok akıcıydı. Benim için tek eksi yön kitabın final haftama denk gelmiş olması oldu uzun süre yarım kaldı elimde süründü biraz. Bu tarz kitaplar çok uzun sürede okununca etkis kaçıyo bence.
Kurgusu öyle Amanallahım bir şey değildi ya da ben artık çok fazla yazarın kitabını okudum. Ama oldukça akıcı ve keyifli bir kitaptı.
Konu o kadar güzel işlenmişki tek seferde bitirdim. Müthiş bir akıcılıkta. 2 kadının ağzından okumamızında etkisi büyük. O kadar çok ters köşe varki gerçekten ağzım açık okuduğum, yok artık ya dediğim yerler çok fazla var. Kesinlikle şans verilmesi gereken bir kitap.
Harese serisinin ilk kitabıdır. Yazar kitabı 19 yaşında yazdı.
#Repost kitaptelvessii
Dün başlayıp sabaha karşı 4’de bitirdiğim kitabımız efsane akıcıydı. Normalde izlemekten keyif aldığım okumayı tercih etmediğim bir tür olan Soğuk Bedenler bundan sonra bu türü okurum dedirtti bana. Yazarın kalemiyle tanışma kitabım oldu ve açıkcası artık ne yazsa okurum diyorum. Yazarın tasvir ettiği her olay, mekan,
Güzel Kurgu Nasıl Mahvedilir İsimli Çalışma
Goodreads'te puanı bir hayli yüksek olan ve okuyucuların olumlu yorumlarıyla bezeli bir kitap olması nedeniyle bir hevesle başladım Kusursuz Evlilik'e.
Şöyle diyeyim; olayların gelişimi, merak unsuru, çabalamalar, karakterler çok iyi gidiyordu. Her şey gerçekten beni diken üzerinde tutuyordu.
Kitabın kapağında yer alan yazıdan da tahmin edilebileceği gibi Adam isimli karakter oldukça ünlü bir savunma avukatı olan karısı Sarah'ı aldatıyor. Sebebi ise Sarah'ın Adam'a yeterince ilgi göstermemesi ve sürekli çift planlarını işi dolayısıyla ertelemesi.
Adam'ın metresi Kelly'nin yatakta ölü bulunmasıyla hikayemiz başlıyor. Dediğim gibi duygu aktarması ve gizem unsurları çok iyi kullanılmıştı. Kitabı sonuna kadar soluksuz okudum.
Peki neden düşük verdim?
Berbat. Bir. Son.
Kimsenin şevkini kırmamak adına olabildiğince kapalı konuşacağım ama bu kadar güzel giden bir kitaba böylesine saçma, acemice ve aptalca bir son olmamış. Yani, yazar hanım okuyucuyu şaşırtmak isterken hikayeyi çöp etti.
Sonu kötünün ötesinde, bütün hikayeyi mantıksız bir hâle sokuyor. Sadece sonun yazılamaması değil anlayacağınız.
Bizi o kadar diken üzerinde tuttuktan sonra olayların çözülme şekli tam bir hayal kırıklığıydı. Yine de bunlara rağmen okumak isteyene sonu hariç tavsiye ederim.
Bakalım sizin eşiniz, metresini öldürdüğü gerekçesiyle size gelse siz ne yapardınız?
Simay başarılı bir yazardır kitaplarını genelde tek başına birkaç ay yaşadığı evlerde yazmaktadır. Kendini tüm insanlardan, telefondan, sosyal medyadan soyutlayarak kitap yazabilmektedir. Son kitabını yazmak için yine bir ev bulup oraya birkaç aylığına yerleşir. Gittiği yer küçük bir kasabadır. Buradaki insanlar ona tuhaf tuhaf bakınca Simay bundan rahatsız olur, onu karşılayan emlakçıya insanların bu davranışlarının nedenini sorar emlakçı Burak ise bu kasabada bu yıllar önce kötü bir kadının yaşadığını ve kendisinin o kadına benzediğini söyler. Simayın da tıpkı o kötü kadın gibi simsiyah ve ön tarafta bir tutam gümüşe yakın beyaz renk saçı varmış. Emlakçı Burak Simay’a evi gezdirir. Simay daha evin bahçesine girer girmez bahçeyi ve deniz manzarasını çok beğenir evin kapısında garip kocaman bir asma kilit vardır. Evin içinde de bir odada bu kilidin aynısından bir tane daha vardır. Simay bu kapilara neden bu kilitlerin takıldığına bir anlam veremez. Bu evde garip şeyler var ama kitap için çok güzel ilham veren bir yanı da var. Bu yüzden korkmaya başlasa da evden ayrılamaz. Evde garip sesler duyar, garip hayaller görür, garip rüyalar, görür korkuların üstüne giderek evin gizemini çözmeye çalışır.
Bu evdeki garip olayların sebebi neydi ?
Simay bu evin sırrını çözebilecek mi?
Bu sesler ve görüntüler onun kafasının içinde mi yoksa gerçek mi ?
Burak neden her garip olayın sonucunda orada bitiyordu? Bu olaylarla ilgisi neydi?
Ben kitabı çok beğendim bir solukta okuyup bitirdim. Çok keyifliydi korku ve gizem sevenlere şiddetle tavsiye ederim Yazarın kalemi daim olsun.
