Öyle de masumiyet kesbeden imanlı ihtiyarların rızıkları da bereket suretinde gönderiliyor. Hem bir hanenin bereket direği, o hanedeki ihtiyarlar olduğu hem bir haneyi belalardan muhafaza edici, içindeki beli bükülmüş masum ihtiyarlar ve ihtiyareler bulunduğu (Hâşiye) hadîs-i şerifin bir parçası olan
وَ لَوْلَا الشُّيُوخُ الرُّكَّعُ لَصُبَّ عَلَيْكُمُ الْبَلَاءُ صَبًّا
yani "Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belalar sel gibi üzerinize dökülecekti." diye ferman etmekle, bu hakikati ispat ediyor.
İşte madem ihtiyarlıktaki zaaf ve acz, bu derece rahmet-i İlahiyenin celbine medardır.
26.Lem'a
9.Rica
İhtiyarlık sadece vücutla birlikte ruhun ihtiyarlamasından ibaret değildir. Fakat yaşlanan, ihtiyarlayan adam böyle kendi vücuduyla ve ruhuyla birlikte, içinde yaşadığı bütün alemin, bildiği tekmil kainatın da ihtiyarladığını ve göçtüğünü duyar. Vaktiyle sevdiği, inandığı, güzel ve sağlam bulduğu şekillerin, renklerin, itikatların ve bir kıymet verdiği her şeyin de zevalini görür.
İhtiyarlığımın bana verdiği bütün ferahlık, hayatı bulandıran arzu ve endişelerden birçoğunu söndürmüş olmasıdır: Dünyanın gidişine, servete, büyüklüğe, bilime, sağlığa, kendime ait tasam kalmadı. İnsan da var ki, sonsuz olarak susmayı öğreneceği bir zamanda konuşmayı öğrenmeye kalkar.